17 Aralık Gezinin devamı

Masumiyet karinesine uyulmalı

Av. Necati Karabay, Hukukçular Derneği binasında yaptığı açıklamada 17 Aralık 2013 de yapılan operasyonların Gezi olaylarının devamı olduğunu belirterek “Ülkemiz bugün hareketli günler yaşamakta, özellikle İstanbul'da başlayan ve birçok ile sıçrayan Gezi olaylarından sonra, 17 Aralıkta başlatılan yolsuzluk operasyonu ile milletimizin kafası karışmıştır. Milletimiz, yolsuzluk yapanlar kim olursa olsun bağımsız Yargı önünde hesabının sorulmasını istemektedir. Ancak Yargılama yapılırken. Hukuktaki masumiyet ilkesine Yargı Mensuplarının ve kamuoyunun, azami dikkat etmesi gerekmektedir. Aksi taktirde yapılan soruşturma değil, siyasi linç olacaktır. Büyük şirketlerin tüm mallarına bir gecede el koyarsanız ülkemize yatırım yapacak olan küresel sermayesi korkutursunuz ülke zarar görür.

Soruşturmalar UYAP’a işlenmedi

Kişiler üzerinden, kişinin mensubu olduğu grubun da suçlanarak adeta cezalandırılmaya çalışılması, değişik tarihlere ait ve farklı görev alanlarına giren soruşturmaların tek bir dosya gibi birleştirilerek, şüphelilerin hepsinin birden gözaltına alınmaları, soruşturmanın Başsavcıdan gizlenmesi amirlerine bilgi verilmemesi, UYAP’a kaydedilmemesi düşündürücüdür.

İddia edilen yolsuzluk varsa, suçlularının en kısa zamanda adil yargılama yapılarak cezalandırılmalarını talep ediyoruz.

Bu dönemde,22 üyeli HSYK nın 13 üyesinin Adalet Bakanı'ndan habersizce bildiri yayınlaması, İstanbul C.Savcısı Muammer Akbaş'ın basına bildiri dağıtması, yasada bulunmayan ve etik olmayan hareketlerdir. Eskiden askerler bildiri yayınlarlardı. Şimdi HSYK bildiri yayınlıyor. HSYK Bu hızlılığı başörtülü avukatları duruşmalara almayan hakimlere gösterip, soruşturma açamamıştır. İstanbul C.Savcılığı Koç Holding ve Şişli! Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile ilgili soruşturmayı sumen altına atmıştır.

Herkes kurallara uymalı

Anayasanın 138/2 maddesinde, "Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz" denilmektedir. Bu kurala HSYK, da, Yargı Mensupları da siyasetçiler ve herkes dikkat etmelidirler.

Ergenekon ve balyoz tutukluları masumsa, genel bir af çıksın, hiç değilse Zekeriya Şengöz Fahri Memur gibi kardeşlerimiz de çıkar.

Eğer gerçeklen Balyoz ve Ergenekon tutukluları masumsa, Türkiye’de bir 28 Şubat yaşanmamışsa, gerçeklen ülkemizde darbeye teşebbüs hazırlıkları olmamışsa, AK Parti aleyhine kapatma davaları açılmamışsa, Genelkurmay tarafından 2007 Muhtırası yayınlanmamışsa, gerçekten Poyraz köy’de silahlar yakalanmamışsa, o zaman genel bir af çıkarmak daha uygun olur. Böylelikle 28 Şubat sonrasında aldıkları brifingler sonucunda birçok masum insana verdikleri ağır cezalar alan insanlarımızdan Zekeriya Şengöz Fahri Memur gibi kardeşlerimiz de çıkar.

Türkiye'nin güvenli bir ülke haline gelmesini sağlayan en büyük unsur, Ergenekon ve Balyoz davalarıdır. Bu davalar olmasaydı. Türkiye her sabah yeni yeni oyunların darbelerin planlandığı bir ülke olacaktı. Kimse 2006 yılı öncesinde, halkımızın her sabah nasıl bir endişeyle uyandığını unutmasın.

Hükümetin bu konuda çok dikkatli olmasını bekliyoruz.

Haber-Foto: A.Vahap Kaygusuz