ABD üslerinin kapatılması için iki yıldır basın açıklaması yapıyorlar
GÜNDEMKürecik NATO Radar Üssüne Hayır İnisiyatifi, toplumun tüm kesimlerinin Türkiye’deki ABD’nin tüm üslerinin kapatılmasını gündemlerinin birinci sırasına almayana kadar, konuyu tutmaya devam edeceklerine dikkat çekti.
Kürecik NATO Radar Üssüne Hayır İnisiyatifi, Malatya Yeni Cami Meydanı'nda Cuma namazından sonra düzenlediği basın açıklamasıyla NATO ve ABD üslerinin kapatılması çağrılarını yineledi, Mescid-i Aksa’ya yönelik siyonist saldırıları kınadı.
İnisiyatif adına basın açıklamasını okuyan Abdullah Ertekin, Türkiye'deki NATO ve ABD üslerinin kapatılması için 2 yıldır basın açıklaması düzenlediklerine dikkat çekti.
Geride bıraktıkları 2 senenin sonunda, Türkiye’deki tüm ABD ve NATO üslerinin kapatılması için daha çok çalışmaları gerektiğini anladıklarını kaydeden Ertekin, "Yüzbinlerce vatandaşımız ülkemizdeki ABD elçiliklerinin ve NATO üslerinin önünde toplanıp ‘Katil Amerika- Katil Nato Türkiye’den Defol’ diye haykırmadıkça, siyasi partilerimiz halkımıza seçim vaadi olarak ‘NATO’dan çıkacağız, ABD ile stratejik ortaklığa son vereceğiz ve ülkemizdeki fitne yuvası ABD elçiliklerini kapatacağız’ sözünü vermedikçe, sivil toplum kuruluşlarımız, aydınlarımız ve alimlerimiz bu önemli konuyu gündemlerinin birinci sırasına almadıkça, Allah’ın (Celle Celaluhu) izniyle meydanlarda olmaya ve bu konuyu gündemde tutmaya devam edeceğiz." diye belirtti.
"28 Şubat post modern askeri darbenin arkasında ABD emperyalizmi, NATO ve siyonizm vardı"
Ülkedeki tüm askeri darbelerde katil ABD ve NATO’nun elinin bulunduğunu söyleyen Ertekin, "28 Şubat post modern darbesinin yıldönümü geçti. 54'üncü Hükümetin Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’a ABD elçiliği tarafından hangi şartlar dayatılmaya çalışılmıştı? Terörist ABD, Başbakan Erbakan hocamıza 18 maddelik bir ültimatom vermişti. Rahmetli Erbakan Hoca, bu ültimatomdaki maddeleri yerine getirmeyi reddedince de hükümetine karşı yerli işbirlikçiler eliyle 28 Şubat post modern darbesi yapılmıştı. Bu darbenin arkasında ABD emperyalizmi, NATO ve siyonizm vardı. Biz millet olarak yaşanan bu hadiseleri unutmayacağız ve unutturmayacağız." dedi.
"ABD askerleri ülkelerine yatay olarak gitmek istemiyorlarsa dikey olarak bu bölgeyi bir an öne terk etmelidirler!"
ABD’nin Batı Asya ülkelerindeki varlığını güçlendirmek için NATO kılıfı altında Irak’taki askerlerinin sayısını 500'den 4 bine çıkarma kararı aldığına dikkat çeken Ertekin, şöyle devam etti:
Halbuki Irak parlamentosu, ülkedeki işgalci ABD askerlerinin tamamını Irak’tan çıkarma kararı almıştı. Irak halkı da yaptıkları milyonluk gösterilerle terörist ABD askerlerinin bu ülkeyi bir an önce terk etmesini istemişti. ABD, yine şeytanlık yaparak askerlerini NATO şemsiyesi altında bu ülkede tutmak istiyor. NATO demek, ABD demektir. NATO, ABD’nin komutası altındadır. Bu, ABD’nin yeni bir ayak oyunudur. NATO, Irak’taki varlığını DAİŞ’i engellemek için arttırdığını iddia etmektedir. Fakat bu iddianın tam tersine, Irak’ta ve Suriye’de DAİŞ’i ve diğer terör örgütlerini ortaya çıkaran, besleyen ve büyüten büyük Şeytan ABD’nin bizzat kendisidir. Tüm görüntüler ve deliller bunu açıkça göstermektedir. ABD bölgedeki terör örgütlerine tırlar dolusu mühimmat yardımı yapmakta ve onları helikopterleriyle bir bölgeden başka bir bölgeye taşımaktadır. Fakat büyük Şeytan ABD ve NATO şunu unutmamalıdır ki, bölge halkları ve bu halkların bağrından çıkan Direniş Cephesi eninde sonunda işgalci ABD askerlerini tabutlar içerisinde ülkelerine gönderecektir. Ülkelerine yatay olarak gitmek istemiyorlarsa dikey olarak bu bölgeyi bir an öne terk etmelidirler.
"İşgal güçlerinin Mescid-i Aksa’yı yıkma girişimlerine karşılık İslam ülkeleri bir an önce ayağa kalkmalıdır."
Mescid-i Aksa’da yaşanan son gelişmelerin kendilerini tedirgin ettiğini belirten Ertekin, Filistin topraklarını işgal eden siyonist işgal rejiminin, Kudüs’ün İslami kimliğini değiştirme girişimlerine hız vermesinin asla kabul edilemeyeceğini kaydetti.
Ertekin, "Tüm İslam ülkelerine ve uluslararası topluma işgal altındaki Kudüs ve Mescidi Aksa’yı gasıp israilin barbarca saldırılarından koruma çağrısı yapıyoruz. siyonist israilin, Mescid-i Aksa’yı zaman ve mekan olarak bölme, baskınlar düzenleme ve cami altında kazılar yaparak Mescid-i Aksa’yı yıkma girişimlerine karşılık İslam ülkelerinde halklar bir an önce ayağa kalkmalıdır. Türkiye’mize bu konuda büyük görevler düşmektedir. Hükümet, siyonist israilin bu pervasızlığına sözle değil eylemle de cevap vermelidir." diye kaydetti.
"siyonist israil sözden değil güçten anlar"
"Mavi Marmara konusunda katil israille yapılan zillet anlaşması ve siyonist sözde israil devletiyle yapılan gizli–açık tüm anlaşmalar iptal edilmeli, terör devleti ile başta siyasi, iktisadi, askeri ve istihbari olmak üzere tüm ilişkiler kesilmelidir." diyerek açıklamasına devam eden Ertekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
Hem israil hem de Türkiye vatandaşı olan yahudilerin israilde askerlik yapmasına izin veren kanun iptal edilmeli, siyonist elçilik kapatılmalı, siyonist israilin güvenliğini sağlayan Malatya Kürecik NATO Üssü’ndeki radar sökülmeli, büyük Şeytan ABD ile stratejik ortaklığa son verilmeli ve NATO’dan hemen çıkılmalıdır. Gasıp israilin Akdeniz’den çaldığı doğalgazı Türkiye üzerinden Avrupa’ya satma sevdasından vazgeçilmelidir. Bu saydığımız adımlar atılmadığı sürece sadece konuşmanın ve hamasi nutuklar atmanın hiçbir anlamı yoktur. Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızın dediği gibi, ‘siyonist israil sözden değil güçten anlar.’ Ayrıca siyonist israil ile açıkça ilişki kuran Suudi Amerika’yı, Mısır’ı, Birleşik Arap Emirlikleri’ni, Umman’ı, Bahreyn’i, Sudan’ı ve diğer Arap krallıklarını şiddetle lanetliyoruz.
"Siyonist işgal rejiminin kuşatma ve saldırı altındaki Gazze Şeridi’nde yaşamak imkânsız hale geldi"
Yaklaşık 15 yıldır siyonist işgal rejiminin kuşatma ve saldırısı altındaki Gazze Şeridi’nde yaşamanın imkânsız hale geldiğini kaydeden Ertekin, "2006 yılından bu yana bölgeye yakıt, gıda, ilaç ve inşaat malzemelerinin girişini engelleyen korsan israil yüzünden Gazze’de işsizlik oranı yüzde 49’a ve yoksulluk oranı da yüzde 56’ya yükseldi. Tüm İslam ülkeleri Gazze ile siyasi ve iktisadi yönden dayanışma içerisinde olmalıdır." dedi. (İLKHA)
İlginizi Çekebilir