© Malatya Objektif

Malatya Ortak Değerler Platformu’ndan Önemli Çağrı

Malatya Ortak Değerler Platformu tarafından yapılan basın açıklamasında 16 Nisan’daki Referandumunun sadece siyasilerin değil, tüm toplumun meselesi olduğu vurgulandı. Platformun Basın Sözcüsü Hüseyin Polat, “Malatya’mızda sivil iradenin gerçek temsilcileri olan tüm sivil toplum kuruluşlarını ve duyarlı halkımızı bu “EVET” sürecinde birlikte yürümeye davet ediyoruz.” dedi.

Malatya Ortak Değerler Platformu tarafından hazırlanan basın bildirisini platformun basın sözcüsü Hüseyin Polat okudu. Ülkenin vesayetlerden kurtulma ve özgürleşme sürecinde hızlı ve uygun adımlarla ilerlediğini vurgulan Polat’ın okuduğu açıklamada,    “Herkesin bildiği üzere İslam coğrafyası, uluslararası emperyalist güçler tarafından taksim edildikten sonra, diğer İslam ülkeleri gibi bu memleket de aynı güçler tarafından tanzim edilmiştir. Bu coğrafyayı kendi değerlerinden koparmayı asıl ve yegâne amaçları haline getiren dünya istikbarı uzun yıllar bizi, sonuçta kendi ürünleri olan, oradan buradan devşirdikleri, toplama anayasa ve sistemlerle yönetmeye çalıştı. Bizim kendi kendimizi yönetemeyeceğimizi, mutlaka dışarıdan yönetilmemiz gerektiğini empozeettiler ve dayattılar. Dayatmalara karşı çıkan insanlarımız idam ve suikast dâhil çeşitli yöntemlerle imha ve tasfiye edildi. Cumhuriyet tarihi boyunca insanımız, bu memleketin maruz kaldığı darbeleri, daha büyük felaketlere yol açmamak için baldıran zehri içer gibi içti ve sonra da içtiğinin kızılcık şerbeti olduğunu söyledi. Bizim, istedikleri çizgiden uzaklaştığımızı düşündükleri, neredeyse her on yılda bir, batıda eğitip yetiştirdikleri, besledikleri ve sırtlarını sıvazlayıp üzerimize saldırttıkları taşeronları tarafından darbe yedik. İşte 1960, 1971, 1980 ve son olarak 28 Şubat 1997 darbelerinde millî iradeyiortadan kaldırmagirişimleri başarılı olmuş ve akabinde de, cuntacılar efendilerini memnun edecek, kendilerini de kutsayan ve koruyan anayasalar yapıp uzun yıllar bizi yönetmeye çalıştılar. Darbe sürecinin ürünü olarak hazırlanan 1982 anayasası hala yürürlüktedir. İslam dünyasında darbe ve dayatmaların çok normal, hatta birkaç senede bir gerekli olduğunu savunan aynı anlayış, bir kez daha 15 Temmuz 2016 tarihinde darbe yapmaya kalkışmış fakat ilk kez milletin, iradesine ve liderine sahip çıkmasıyla, başarısız bir teşebbüs olarak tarihe geçmiştir. Sürecin galibi millet olurken, insan hakları ve demokrasi havarisi, sahtekâr, çok yüzlü batı da, bu başarısızlığı bir türlü hazm edememiştir. İşte son günlerde başta Hollanda ve Almanya olmak üzere batıda devletler eliyle yapılanlar, her türlü insani değer çiğnenerek gerçekleştirilen saldırılar ve devamındaki gelişmeler bunun apaçık göstergeleridir. Biz, kendimiz için bir anayasal düzenleme yaparken batının içine düştüğü telaş, onların sadık köleleri hariç, ülkemizdeki dostlarını bile düşündürmeye başlamıştır.” İfadelerine yer verildi. 16 Nisan’da yapılacak olan referandumun önemine vurgu yapan Polat, “15 Temmuzda Darbecilerin hedef aldığı ve fiilende saldırdığı TBMM bu saldırıdan milletin desteğiyle başarıylaçıkarak, Gazi Meclis unvanını almıştır. 1960’tan bu güne ve ilk kez böyle bir süreçten galip olarak çıkan meclis, milletin meclisi olduğunu hatırlayarak ve düşünerek, milleti koruyan, güçlendiren ve belki de öncelikli olarak sistem arızalarını giderici bir bakış açısıyla bir anayasa düzenlemesi yapmayı planlamaktadır. Bu düzenleme 16 Nisanda milletin onayına sunulacaktır. Millet iradesinin tecelligâhı olması gereken meclisin bu girişiminin, bizi biz yapan yüce değerlerimize uygun, adalet ve hakkaniyetin esas alındığı bir anayasa değişikliği veya onun bir adımı olmasını diliyor ve umuyoruz. Müslümanların kendi kendilerini yönetemeyeceklerini veya bunun için anayasa yapamayacaklarını iddia edenlere iyi bir cevap olacağını düşünüyoruz. Bu düzenlemenin, kesinlikle darbecilerin ve cuntacıların efendilerinden himmet alarak hazırladıkları ve yıllardır bize dayattıkları anayasalarından daha iyi olacağını biliyoruz.” Şeklinde konuştu.   Hollanda’da Türk Bakanlara yapılan muamele için de değerlendirmede bulunan Polat, “bu toprakların sahipleri ve en aslî unsurları olarak, bundan sonraki süreçte meclisin, meşruiyyetini bizim değerlerimizden almasını talep ediyoruz. Bizim kendisine verdiğimiz yetkiyi kesinlikle başkalarıyla paylaşma veya onlara peşkeş çekmeye yeltenmemesini istiyoruz. Bizim sahip olduğumuz, tarihî zenginlik, müktesebat ve değerler, liyakat sahibi, yetişmiş insan gücü ve imkânlarımız bunun için yeterlidir. Bu bağlamda, tek tek her maddenin sağladığı avantaj, yenilik ve açılımlara girmeden genel anlamda bu anayasal değişikliğin hayırlı bir girişim olduğunu düşünüyor ve desteklediğimizi kamuoyumuzla paylaşmak istiyoruz. Bu süreceilişkin içeride ve dışarıda oluşturulan korku, gürültü ve manüpilasyon dilini asla tasvip etmiyoruz. Batıda Demokrasinin beşiği diye lanse edilen ülkelerde insanlarımızın maruz kaldığı, özellikle geçtiğimiz günlerde bir kadın Bakanımız Sayın Fatma Betül SAYAN KAYA ve beraberindekilere yönelik saldırıları nefretle kınıyoruz.” dedi.    16 Nisan’daki Referandumunun sadece siyasilerin değil, tüm toplumun meselesi olduğunun altını çizen Polat, “ORTAK DEĞERLER PLATFORMU” olarak bu konun sadece siyasîleri ilgilendiren siyasî bir mesele olmadığı, tüm toplumun, hepimizin meselesi olduğu bilinciyle aydınlatıcı çalışmalar yapacağımızı ve yapılanları, özellikle Malatya Barosuna bağlı Avukatların oluşturduğu “MALATYA EVET PLATFORMUNUN” çalışmalarını desteklediğimizi ve bu süreçte de kardeşlerimizle dayanışma içerisinde olacağımızı deklare etmek istiyoruz. Biz de 16 Nisandaki Referandumunun sadece siyasilerin değil, tüm toplumun meselesi olduğu anlayışını bir kez daha yineleyerek buradan, Malatya’mızda sivil iradenin gerçek temsilcileri olan tüm sivil toplum kuruluşlarını ve duyarlı halkımızı bu “EVET” sürecinde birlikte yürümeye davet ediyoruz.” ifadelerine yer verdi.                      Vuslat Haber Anahtar Kelimeler:MalatyaOrtak Değerler PlatformuReferandumHüseyin Polat YORUMLAR



Vuslat Haber

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER