© Malatya Objektif

Bulaşıcı bir hastalık

24 Mart Dünya Tüberküloz Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yapan Malatya Halk Sağlığı Müdürü Dr. Kemal Şener, tüberküloz hastalığının bulaşıcı bir hastalık olduğunu ifade ederek, bu hastalığın hastaların öksürme ve hapşırmaları ile yayıldığını söyledi.

 

 

Dünya Sağlık Örgütü’nün raporlarına göre, dünya nüfusunun tahmini olarak üçte biri tüberküloz hastası olmaksızın bu mikrobu taşıdığını belirten Şener " Bu insanların yüzde 10’unun, yaşamlarının bir döneminde tüberküloz hastalığına yakalanma ihtimali bulunmaktadır. Dünyada her yıl yaklaşık 9 milyon kişi verem hastalığına yakalanmaktadır. Dünyada en çok ihmal edilen hastalıklar arasında gelmektedir. Tüberküloz basili vücuda girdikten sonra yıllarca hastalık yapmadan akciğerlerde kalabilir. Vücut direncinin düştüğü durumlarda, vücutta beklemekte olan tüberküloz basili çoğalarak verem hastalığına yol açar. Tedavi görmeyen verem hastası ile birlikte aynı evde yaşamak, kötü yaşam koşulları, kötü beslenme, HIV/AIDS hastalığı, şeker hastalığı, kanser, vücut direncini azaltan diğer hastalıklar ve sigara içmek verem hastalığına yakalanma ihtimalini artırır” dedi.

Ücretsiz ilaç veriyoruz

Tüberküloz hastalığının daha çok akciğerlerde görüldüğünü, ancak her organda ve dokuda hastalık oluşturabileceğini dikkat çeken Şener, "Bu nedenle iki haftadan uzun süren, tedaviye rağmen geçmeyen ve aralıklı olarak artışlar gösteren öksürük, buna ek olarak ateş, gece terlemesi, kilo kaybı, halsizlik, iştahsızlık gibi belirtiler önemli. Bu belirtilerin olduğu durumlarda öncelikle aile hekimine ve ilgili sağlık kuruluşlarına başvurulmalıdır. Tedavide etkin olan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen Doğrudan Gözetimli Tedavi Uygulaması ülkemizde de 2006 yılından beri başarıyla yapılmaktadır. Verem tedavisinde kullanılan ilaçlarla verem hastalarının tedavileri başarı ile yürütülmektedir. Verem hastalarının bulaştırıcılığı tedavi başlanınca hızla kaybolur ve başarıyla tedavi olan bir verem hastasının toplumda hastalık geçirmemiş diğer kişilerden bir farkı bulunmamaktadır. Bu kapsamda verem ilaçları teşhis konulan hastalara ücretsiz verilmekte ve bir sağlık personeli gözetiminde ilacın içilmesi sağlanmaktadır. Verem hastalığından korunmada en etkin yol aşıdır. Doğumdan sonraki 2. ayın bitiminde bebeklere uygulanan verem aşısı koruyucudur" diye konuştu. Haber Merkezi

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER