© Malatya Objektif

Dershaneler kapatılmalı

Memur-Sen İl başkanı Kerem Yıldırım gazetemize yaptığı açıklamada, dershanelere olacak ihtiyaçların, Milli Eğitim tarafından yapılacak uygulamalarla ortadan kalkacağını söyledi.

Bildiğiniz gibi 2- 3 haftadır dershane konusu gündemi meşgul ediyor. Dershaneler Kapatılıyor mu? Dershaneler dönüştürülüyor mu? Konusu benzetmek gerekirse, hükümetle cemaat arasında bir kavgaya dönüştü. Her ne kadar şu an biraz sakinleşmiş görünse de bu konu ile ilgili sendika olarak görüşlerimizi kamuoyuna aktarmak istiyoruz.

Dershaneler kesinlikle bir ihtiyaç olmaktan çıkarılmalıdır.

Biz Eğitim-Bir_sen ve Memur-Sen olarak düşüncemiz şudur. Dershaneler kesinlikle bir neden değil eğitim sisteminin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla sonuç olarak ortaya çıkan dershanelerin, eğitimin olmazsa olmazı konumuna gelmesinin çok yanlış olduğunu baştan beri söylüyoruz. Tabir caiz ise, Dershaneler okulların alternatifi olmuş gibi gözükmektedir. Çocuk ilkokulu, ortaokulu okuyor. Lise son sınıfta çok çok çalışkan ise, dershane bu çocuğu alıyor, 6 ay test tekniği öğretiyor. Sonrasında çocuk üniversite sınavında derece yapınca biz bu çocuğu yetiştirdik diye ortaya reklam olarak sunuyor. Halbuki yetiştiği yer devlet okuludur. Burada bir yanlış var. Bu yanlışın giderilmesi gerekir. Onun için biz diyoruz ki dershaneler kesinlikle bir ihtiyaç olmaktan çıkarılmalıdır.

Dershaneye gidecek ihtiyaç ortadan kaldırılmalıdır.

Dershanelerin doğrudan kanunen birden kapatılmaları doğru olmadığını ifade eden Yıldırım konuşmasını “ Dershaneler birden kapatılmamalıdır. Ancak kapanmalıdır. Ne demek kapanmalıdır. Devletin okulları, fiziki olarak eğitim olarak, alt yapı olarak güçlendirilmeli, dershaneye gidecek ihtiyaç ortadan kaldırılmalıdır. Böyle olunca bu konu bir sürece bağlanmalı, 5 yıl gibi bir sürece bağlandığı takdirde uzun süre içinde dershaneler kendiliğinden kapanmalıdır. Aksi halde, bizim gençliğimiz, bizim çocuklarımız testle tost arasına sıkışmış bir şekilde yaşamaya devam edecektir. Ne genliğini yaşayacaktır. Ne çocukluğunu yaşayacaktır” şeklinde sürdürdü.

Yapılan kavga çok yanlıştır.

Dershanelerle ilgili şu anda yapılan kavga yı çok yanlış bulduğunu söyleyen Kerem Yıldırım konuşmasına “Bu tartışma yanlış bir zeminde yürüyor. Hem dershaneyi savunduğunu söyleyenler büyük yanlış yapıyorlar. Belki Hükümet de keskin bir kapatmayı, gerçi hükümet kapatma demiyor dönüştürme diyor. Yüzde 20 si özel okullara dönüşecek, diğerleri de etüt salonu olarak devam edecek diyor. Okuma salonlarında bir problem yok. Bunlar kapatılmıyor. Şu anda Malatya’da öğrencilerin yaklaşık yarıdan çoğu dershaneye gidemiyor. Neden gidemiyor? Çünkü dershaneler pahalı. Dershane ücretleri 1500 TL den başlıyor 4 bin TL ye kadar çıkıyor. Madem dershaneler gerçekten vatandaşı düşünüyorlarsa onlar da biraz fedakârlık yapsınlar. Öğrencilerin yarısını parasız alsınlar. Test tekniğini öğretsinler. Niye öğretmiyorlar. Çünkü orası bir ticarethanedir. Sendika olarak şunu söylüyoruz. Dershanede çocuklar asla bir terbiye ve ahlak almazlar. Dershane terbiye yeri değildir. Dershane test tekniğini öğretme yeridir. Onun için de aman dershaneler gitti, dershaneler kapandı, kıyamet koptu mantığı çok yanlış bir mantıktır” şeklinde devam etti

Uzun vadede kapanması lazım

Dershane konusunu sağlıkta yapılan altyapı çalışmaları ile karşılaştırarak değerlendirmede bulunan Yıldırım, Sağlık sisteminde yapılan düzenlemelere atıfta bulunarak bunun sonucunda doktor muayenehanelerinin kendiliğinden kapandığını sözlerine ekledi. Yıldırım “Bu konudaki çalışmalara sağlıktan örnek verebiliriz. Bir zamanlar doktorların muayene haneleri vardı. Sağlık sisteminin altyapısı yenilenip hastaneler güçlenince, özel hastaneler açılınca, muayenehaneler ihtiyaç olmaktan çıkarak kendiliğinden kapandı. Biz de diyoruz ki eğitimde de bu yapılmalı. Okullar eğitim verirken dershanelere ihtiyaç kalmayacak bir şekilde eğitimini yapmalıdır. Ondan sonra bu dershane olayı kesinlikle ortadan kalkmalıdır. Biz sendika olarak böyle düşünüyoruz. Aksi halde böyle basit bir meselde fırtına koparılıyor. Türkiye’nin olmazsa olmazı gibi vatandaşa sunuluyor. Rejim meselesi haline bile getiriliyor. Böyle bir şey yok. Bu yanlış bir zeminde yürüyen yanlış bir kavgadır. Bunun sonlandırılması lazım. Dershanelerin de uzun vadede kapanması lazım diyoruz” dedi.

Üniversiteye gidecek olan öğrenci sayısı yine aynıdır.

Kerem Yıldırım açıklamasına devamla  “Bu açığı gidermek için Milli Eğitim, orta öğretime, ilköğretimin 2 kademesine yönelik Milli Eğitim belli okullarda SBS benzeri hazırlık kursları açıyor. Bunlar çok yeterli gelmiyor. Hem sayısal anlamda öğrencinin gitmesi zorlaşıyor. Hem de öğrenci velisi ve öğrenci açısından söyle bir algı oluşuyor. Dershaneye gidersem Üniversiteyi kazanırım. Hâlbuki öyle değil. Hiçbir öğrenci dershaneye gitmezse bile Üniversiteye gidecek olan öğrenci sayısı yine aynıdır.  Buradan şu sonuç çıkar. Öğrenci 500 puan ile gidiyorsa bu defa 480 puanla aynı üniversiteye gidecektir. Velimiz gidiyor durumu iyi olmamasına rağmen dershaneye parayı veriyor. Zorlanıyor yinede veriyor. İşin tuhaf tarafı aynı velimiz, çocuğunun sürekli devam ettiği, gerçek eğitimi aldığı okula küçük bir yardım konusuna yanaşmıyor ve diyor ki devlet karşılasın. Bu mantıktan vazgeçmesi lazımdır. Yani velilerimizin okullarına sahip çıkmaları ve destek vermeleri gerekir.

Sadece sınava hazırlıyorlar

Birde velilerimizde şöyle bir algı var, komşunun çocuğu dershaneye gidiyor ve benim çocuğumdan 5 test fazla çözüyor. Niye benim çocuğum bundan ayrı kalsın diye düşünüyor. Çocuklar yarış atı gibi birbirleriyle yarıştırılıyor. Bu mantıktan da velilerimizin vaz geçmesi gerekir. Bu sistemden kurtulmak gerekir. Milli Eğitimin düşüncesi ise her dönem 8. sınıflardan başlamak üzere 6 ayrı sınav yapmaya başladı. Objektif olarak yapılan bu sınavlara, kendi okulu öğretmenleri başka okullarda görevlendirilerek yapılan bir sınav yapılıyor. Denetimli bir sınav yapılıyor. Çocuklar bu sınavlarla dershanelerdeki test ihtiyacını, ya da sınav olma ihtiyacını yavaş yavaş gideriyorlar.  Yapılan ilk sınav bu açıdan memnuniyet vericidir. 

Milli Eğitim tarafından uygulanacak etütlerle çocuklar hazırlanmalı

Zaten dershanelerin yaptığı çalışmalar da bu yöndedir. Belli periyotlarda sınavlar yapılarak öğrenciler hazır hale getiriliyor. Çocuk test çözmeye hazır hale getiriliyor. Ayrıca okullarda hafta sonu, hafta içi okul müsaitse hafta içi de olabilir. Belli dönemlerde etüt dersleri konulur. O etütlerde, özellikli okullara, fen liselerine ya da üniversitelere hazırlık kursu olabilir. Bu etütler için belki okulun ısıtma vs giderleri için çok cüzi bir ücret de alınabilir. Çocuk böylece hem kendi okulunda sınava hazırlanacak, hem de bir sürü para velinin cebinden çıkmamış olacaktır”  şeklinde konuştu.

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER