“Devlet Babadır, Döver de Sever de Ama Tuzak Kurmaz”

Lütfü Şehsuvaroğlu’nun hazırlayıp sunduğu Mahir Damatlar’ın 12 Eylül Darbe girişimi sırasında yaşananları anlattığı “12 Eylül Gündem Özel” programında, üzerinden 39 yıl geçen ihtilalin bilinmeyenleri aktarıldı

Türkiyem Tv ekranlarında yayınlanan Lütfü Şehsuvaroğlu’nun hazırlayıp sunduğu Mahir Damatlar’ın 12 Eylül Darbe girişimi sırasında yaşananları anlattığı “12 Eylül Gündem Özel” programında, üzerinden 39 yıl geçen ihtilalin bilinmeyenleri aktarıldı. 12 Eylül’de işkence görmüş Ülkücü isimlerden olan, Gönüllerde Birlik Vakfı başkanı Mahir Damatlar, burada “Asker- polis karışımı timlerin” toplumsal infial uyandırmak için çaba sarf ettiklerini ve operasyonlar yaptıklarını dile getirdi. 1969 yılı sonrası ile 1980 arasında 5000 gencin hayatını kaybettiğini belirten Damatlar, 5’li çetenin ülkeye el koymasıyla işkence döneminin başladığını söyledi.

C-5 Nedir?

Mustafa Pehlivanoğlu’nun infazının gerçekleşeceği gece c-5’ le tanıştığını ve Pehlivanoğlu, Erdem Şenocak’dan sonra o hücrelerin misafiri olduğunu belirten Damatlar, “Eziyetlerle katledilen arkadaşlarımız varken bana yapılan işkenceleri nasıl anlatayım” dedi

Diyarbakır’da dışkı yedirdiler de Mamak’da baklava mı ikram ettiler?

Diyarbakır cezaevlerinde de insanlık dışı işkenceler yaşandığını belirten Damatlar, “Diyarbakır’da dışkı yedirdiler de Mamak’da bize baklava ikram etmediler, Oradan çıkanlar dağa çıkmanın gerekçesi olarak gördüler” dedi.

İki cezaevinde de Yezitlerin eziyet ettiğini ifade eden Damatlar, Anadolu abiliğinin örneğini gösteren ülkücülerin solcuları hapishanede ezdirmediğini ve onların yerine eziyet gördüklerini şöyle anlattı: Solcu Erdal Eren’i eziyet etmek için gelenlere Eren benim diyen, Mahmut Eren, Solcu Erdal’a abilik yapmak onu korumak için uzun süre eziyet gördü” dedi

“Devlet babadır, Döver de sever de ama tuzak kurmaz”

Hiç bir Türk Milliyetçisinin Devletine karşı gelmeyeceğini belirten Damatlar, “Davalar görülürken Alparslan Türkeş’in duruşma salonuna girdiği anda bütün arkadaşlarımızla tek bir ağızdan İstiklal Marşı’nı söylemeye başladık, mahkeme heyeti bile Başbuğ girerken ayağa kalkmak zorunda kaldılar ve biz orada şu mesajı verdik, Başbuğa ‘Biz senin arkandayız sen önümüzde yürü, arkadaşlarımıza ve yakınlarımızla biz dimdik duruyoruz, koğuşlarda zorla okutulan İstiklal Marşını biz burada hür irademizle okuruz, İstiklal Marşı bizim özetimizdir, anayasamızdır.’ dedik.” dedi.

İhtilali yapanlara ne oldu, zulüm görenler ne oldu?

“Darbeci generallerin cenazeleri kaçırılarak gömülürken, rütbeleri sökülüp er olarak hayatını kaybederken, Rahmetli Türkeş, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun kabirleri Türbe gibi, bütün darbecilere bu ibret olsun” ifadelerini kullanan Mahir Damatlar, hayatını kaybeden bütün darbe mağdurlarına başsağlığı diledi.