Televizyon dizileri kadına şiddeti özendiriyor ve meşrulaştırıyor
SANATKadına şiddetin meşrulaştırılmasında ve yaygınlaştırılmasında televizyonlarda ve dijital platformlarda yayınlanan dizlerin payı büyük. Birkaç sezon süren dizlerde, aşk ve sevgi adı altında kadınların uğradığı fiziksel işkence ve psikolojik darp görüntüleri milyonlarca kişi tarafından izleniyor.
Her gün milyonlarca kişinin izlediği televizyon dizileri kadına şiddeti körükleyen en önemli faktörlerin başında geliyor. Her yaştan bireyin izlediği dizilerde en ufak bir hatadan dolayı acımasız bir şiddete maruz kalan kadınların yaşadığı dram gayet olağan bir durum olarak lanse ediliyor. Aşk ve sevgi adına şiddetin kutsandığı dizilerde fuhşiyat ve gayri meşru ilişkiler de sıradan vakalar olarak izleyicinin karşısına çıkartılıyor. Çukur, Avlu, Aşk Ağlatır, Zalim İstanbul gibi diziler başta olmak üzere birçok ekran şovunda şiddet meşrulaştırılıyor. Uzmanlar televizyon dizileri aracılığıyla şiddetin olağan hale geldiğine işaret ediyor.
Kadına şiddeti diziler körüklüyor
Aile ve Eğitim Danışmanı Psikoterapist Adnan Kalkan, şiddet içerikli dizilerin büyük tehlike oluşturduğuna dikkat çekerek, “Medyada yer alan sahneler cinsel ve şiddeti özendiriyor. Gerek televizyon dizilerinde gerekse sosyal medyadaki birçok paylaşım ve reklamda cinsellik ve şiddet özendiriliyor. Televizyon izleme oranının yüzde 90’ın üzerinde olduğu, insanların yüzde 83’ünden fazlasının görerek öğrendiği günümüzde şiddeti özendiren dizilerin toplumun nasıl bir fesadın içene çektiğini kestirmek güç olmasa gerek” dedi. RTÜK’ün meseleye daha duyarlı olması gerektiğini kaydeden Kalkan, “Cinsellik ve şiddet özendirildiği halde meydana gelen şiddet vakalarında hiçbir tesiri olmuyormuş gibi şaşırmak tam bir zihinsel travmadır. Dolayısıyla RTÜK eliyle gerek cinselliğin gerekse şiddetin yer aldığı sahneler kontrol altına alınmalı ve engellenmelidir” ifadelerini kullandı.
Diziler şiddeti özendiriyor
İlahiyatçı yazar Şule Parmak ise kadına yönelik şiddette TV dizilerinin etkisinin büyük olduğuna işaret ederek, “Kadına şiddet olaylarının sebepleri arasında alkol, uyuşturucu gibi madde kullanımlarının yanı sıra TV dizilerinin etkisi, kadın programlarının yanlış yönlendirmeleri, eşlerin birbirini aldatması gibi durumlar oldukça etkilidir” şeklinde konuştu. Şiddeti önlemenin yolunun aile kavramını korumaktan geçtiğine işaret eden Parmak, “Kadına şiddet meselesinde bilhassa kadını korumak söz konusu ise bu meselede ailenin kudsiyetini de göz ardı edemeyiz. Kadına şiddetin hiçbir türlüsü kabul edilemezken şiddetin her çeşidine dur demek lazımdır” dedi.
Karahasanoğlu da dikkat çekmişti
Akit Gazetesi yazarı Ali İhsan Karahasanoğluda dün yayınlanan “Kadına şiddetin sebebi, o ahlaksız dizilerdir” başlıklı yazısında TV dizilerinin şiddeti olağanlaştırdığına vurgu yapmıştı. Karahasanoğlu söz konusu yazısında şu ifadeleri kullanmıştı: “… Milyonları ekrana kilitleyen dizilerde, kadına şiddet doruk noktada… Gerçek hayatta en gaddar insanın bile yapamayacağı ağırlıkta insanlık dışı görüntüler, film adı altında evimizin içine kadar getiriliyor… Haftalar, aylar boyunca yayınlanan tüm bölümlerde, hep benzer işkence görüntüleri tekrar tekrar gösteriliyor… İşkenceyi yapanların, hiçbir cezaya muhatap olmadığı görüntüleri, evde çoluk-
İlginizi Çekebilir