© Malatya Objektif

Göz sağlığınıza dikkat edin!

İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Fakültesi Göz Uzmanı Dr. Oğuzhan Genç, göz sağlığında erken teşhisin önemini vurgulayarak, düzenli olarak göz doktoruna gidip muayene olunması gerektiğini söyledi

Sonsöz gazetesine göz sağlığı konusunda önemli bilgiler aktaran Turgut Özal Tıp Fakültesi Göz Uzmanı Dr. Genç, gözde görülen bazı hastalığın ciddi boyutları olduğunu, çocuklarda ilk göz kontrolünün doğuştan yapıldığını bildirdi.

Kontroller sonrası teşhis edilen hastalıklara anında müdahale yapıldığını belirten Dr. Genç, şöyle devam etti: “Çocukların herhangi bir şikayeti yoksa bile 2-3 yaşında mutlaka muayeneye getirilmesi gerekiyor. Gözde rahatsızlık hissedildiği takdirde de ertelemeden mutlaka doktora başvurmak gerekiyor. Örneğin 1 aylık bebeğin gözünde ve ya gözbebeğinde biraz büyüme, aşırı sulanma, çapaklaşma görüldüğünde hiç vakit kaybetmeden muayeneye getirmek lazım. Çünkü şikayetin görülmeye başladığı 1’inci veya 2’nci ayda müdahale edilmezse kalıcı görme kaybına neden olabiliyor.”

AİLDE VARSA RİSK ALTINDASINIZ

Enfeksiyon hastalıkları dışında tüm hastalıklarda olduğu gibi göz hastalıklarında da ırsiliğin söz konusu olduğuna dikkati çeken Dr. Genç, “ Özellikle glokom dediğimiz halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen rahatsızlıkta ailesel bir yatkınlık vardır. Araştırmalara göre ailesinde glokom olanların bu hastalığa yakalanma sıklığı diğer insanlara göre 2-3 kat daha fazladır. Bu tarz hastalıklar ailede varsa 40’lı yaşlardan sonra mutlaka muayeneyi sıklaştırmak gerekiyor” dedi.    

Katarakt hastalığında da çevresel faktörlerin daha fazla rol oynadığını söyleyen Genç, “Göz alerjilerinde  bölgesel yatkınlık söz konusu olduğunu dile getirerek, “Malatya’da havanın nem oranının az olması, güneş oranının yüksek olması dolayısıyla diğer bölgelere göre bu rahatsızlık daha fazla görülmektedir. Doğuştan gelen hastalıklarda ise hem ailesel hem de çevresel faktör önemli rol oynamaktadır” diye konuştu.

KATARAKT BELİRTİLERİ

“Kataraktın en önemli belirtisi görme kaybıdır” diyen Dr. Genç, şunları kaydetti: “Kataraktta ileri dönemler hariç ağrı sızı olmaz. Görme kaybı meydana gelir. Görme kaybından kasıt görememe değildir, görme kalitesinde meydana gelen düşüştür. Eskisine göre daha bulanık bir görme belirtisiyle başlar. O nedenle kişinin ara ara kendi kendini muayene etmesi gerekmektedir. Bir gözünü tek tek kapatıp görüş kalitesini kontrol etmesi gerekmektedir. bunun dışında çok ileri dönemlerde artık hastanın göremeyecek duruma gelmesiyle ağrı ve göz tansiyonunda yükselme meydana gelir.”

KAŞINTI VARSA İHMAL ETME!

Dr. Genç, en sık iltihabi hastalıklarla ilgili şikayetler geldiğini belirterek, “Göz kaşınması önemli bir bulgudur, ihmal etmemek gerekir. En az bir kere muayene etmek gerekir. Basit kaşıntılar önemli hastalık bulgusu olabilir. Dikkate almak ve ihmal etmemek gerekmektedir. Belki ufak bir enfeksiyon şeklinde başlar ancak ciddi görme kayıplarına sebep olabilir” dedi.

“ARPACIK” VÜCUDUN ENFEKSİYONLA SAVAŞIDIR

Halk arasında “it dirseği” olarak bilinen arpacıkla da ilgili bilgiler veren Dr. Oğuzhan Genç, “Arpacık göz kapağında bulunan kirpik köklerinde oluşan iltihaplanmadır. Vücut bu enfeksiyonu yok edemediği durumda onu çevreleyerek hapsetmektedir. Aslında arpacık vücudun mikroplarla savaşının dışarıdan görünmesi halidir. Şekil bozukluğuna sebep olan geçmesi zor bir hastalıktır. tedavisi yapılmadığı takdirde enfeksiyon bütün gözü sarabilir. Arpacığı olan kişiler göz kapaklarını ılık su, pamuk ve bebek şampuanıyla birlikte kirpik diplerini sürekli temizlemek gerekmektedir” diye konuştu.

Halk arasında uygulanan yanlış yöntemlere işaret eden Dr. Genç, sarımsak, kolonya, soğan ve limon gibi gözü çok yoran ve rahatsız eden yöntemlerden mutlaka uzak durulması gerektiği uyarısında bulundu.

GÖZÜN KORKULU RÜYASI: ‘DİYABET’

“Diyabetlilerde kan şekerinin düzensiz seyretmesi, kan şekerinde ani düşüş ve yükselişler retinanın bozulmasına ve retinopati hastalığının oluşup ilerlemesine neden oluyor” diyen Genç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şeker hastaları çok özedir. Onların vücudunun tüm bölgelerinde böbrek, kalp ve ayakta olduğu gibi damar yapıları bozulmaktadır. Kanda şeker oranının dokulara geçişi iyi sağlanmadığı için damar yapıları bozulmaktadır. Çok hassas olan göz yapısında damarlar ince olduğundan o damar yapılarının bozulmasına yol açan şeker hastalığı ciddi körlüğe sebep olmaktadır. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de körlüğe sebep olan etkenlerin başında diyabet ve göz tansiyonu gelmektedir.”

Diyabet hastalarında kan şekeri kontrolünün göz sağlığı açısından da büyük önem taşıdığına dikkati çeken İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Fakültesi Göz Uzmanı Dr. Oğuzhan Genç, şeker hastalığının kontrol altına alınmadığı takdirde ciddi görme kayıplarına, ağrılı göz tansiyonu yükselmelerine neden olabileceğinin altını çizdi. 


Haber Kaynağı: Nihal GÜL
Anahtar Kelimeler: GözGöz SağlığıKataraktDiyabetGöz Kaşıntısı

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER