İşitme kaybında erken teşhis çok önemlidir

Devlet Hastanesi eğitim ve konferans salonunda düzenlenen panel İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi ABD Öğretim görevlisi ve Malatya Tabip Odası başkanı Prof. Dr. Ahmet Kızılay medratörlüğünde gerçekleşti. Panel başlangıcından önce 3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü nedeniyle hazırlanan ve işitme kayıpları ile ilgili bilgileri içeren sunum yapıldı. Yapılan sunumun ardından Prof. Dr Ahmet Kızılay programın amacını anlatan kısa bir konuşma yaparak katılımcılar ve programda ele alınacak konular hakkında bilgiler verdi.

 Panel’e konuşmacı olarak katılanlardan İnönü Üniversitesi, Tıp Fakültesi, KBB ABD Öğr. Gör. Prof. Dr. Erkan Karataş,  ‘Biyonik Kulak’, MDH Uzm. Dr. Mehmet Kelleş ‘İşitme Kayıplarında Tedavi Yöntemleri’  - MDH Yenidoğan Uzmanı Levent Korkmaz ‘Yenidoğanda İşitme ve İşitme Taramaları’ İl Sağlık Müdürlüğünden Dr. Selma Aydın Felek, ‘İlimiz İşitme Tarama Programları ve İstatistikî Veriler’ konusunda,  TRT Haber sunucularından işaret dili spikeri Bahar Gökkuş Şahin ‘İşaret Dili’ konusunda izleyicilere bilgiler aktardı.

 İlk 3 ayda işitme testi yapılıyor

 Gerçekleşen panelde konuşmacılar İşitme engeli, işitme duyarlılığının kişinin gelişim, uyum, özellikle iletişimdeki görevlerini yerine getirmesinde büyük bir engel oluşturduğunu dile getirdiler.  Yapılan açıklamalarda “İşitme duyusunun kaybı, özellikle bebeklik döneminde konuşmanın öğrenilmesi açısından ciddi bir sorun teşkil eder ve bu bireyler iletişim açısından ciddi problemler yaşarlar. İşitme kaybı olan çocuklar; okul döneminde başarısızlık, psikolojik olarak toplumdan uzaklaşma, içine kapanıklık ve sosyal yönden başarısızlık gösterebilirler. İşitme kaybının teşhisi ne kadar erken yaşta sağlanırsa, tedavinin o kadar sağlıklı olacağı unutulmamalıdır. Bu nedenle işitme kaybında erken teşhis çok önemlidir. Özellikle ilk iki yaş çocuğun konuşmasını geliştirebilmesi için en önemli dönemdir. Çocukların işitme duyusunu değerlendirmek için artık büyümelerini beklemek gerekmemektedir.

Her bin bebekten bir tanesi işitme kaybı ile doğmaktadır.

Ülkemizde 2004 yılında kampanya olarak başlatılan tarama, daha sonra "Ulusal Yeni Doğan İşitme Taraması Programı"na dönüştürülerek. Tüm bebeklerin doğum hastanelerinden taburcu olmadan önce işitmelerinin güvenli ve doğru olarak test edilmesinin sağlanması amaçlanmıştır. Yeni doğan işitme taraması ile hedeflenen, işitme engeli ile doğan bebekleri doğumdan kısa süre sonra belirlemek, 3 aylık olmadan işitme testlerini tamamlamak, işitme engeli tanısı alanlara 6 aylık olmadan gerekli müdahalede bulunmaktır. Ülkemizde yaklaşık 1.300.000 bebek doğmakta ve her bin bebekten ileri derecede işitme kaybı ile dünyaya gelmektedir. Bu nedenle İşitme Tarama Programının öneminin vurgulanması ve farkındalığın artırılması amacıyla böyle düzenlenmiştir” denildi.

 Düzenlenen programa KHB ve Hastane yöneticileri, sağlık çalışanları ve öğrenciler izleyici olarak katıldı.