© Malatya Objektif

'Resmen AK Parti'ye geçen Erdoğan'dan ilk açıklamalar!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 979 gün sonra AK Parti'ye yeniden üye oldu. Erdoğan AK Parti'de düzenlenen törende konuşuyor....

Partisine, "Adalet ve Kalkınma Partisini  yani aşkımı, sevdamı, tutkumu, kavgamı da önce Allah'a, sonra sizlere emanet  ediyorum. Yeniden görüşmek, yeniden kavuşmak umuduyla." sözleriyle veda eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün,  979 gün sonra yeniden kurucusu olduğu partiye katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen törende konuşuyor...

İşte o konuşmadan satır başları

AK Partimizin saygıdeğer munsupları, kurucular kurulumzun MKY, Merkez Disiplin Kurulumzun üyeleri, çok değerli kardeşlerim, hanımefendiler, beyefendiler sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. 27 Ağustos 2014 tarihinde milletimiz tarafından Cumhurbaşkanlığı görevine seçilmem sebebiyle Anayasa gereği ayrılmak zorunda kaldığım kurucusu olduğum partime, yuvama, sevdama, aşkıma bugün yeniden dönüyorum. Tam 979 gün sonra bu hasret hamdolsun sona eriyor. Bugün burada bir kez daha selamünaleyküm diyerek heyetinizin içine tekrar dahil oluyorum.

BU SADECE RESMİ BİR AYRILIKTI

16 Nisan anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanlarının parti üyeliği yasasının değiştirilmesi ve yasağın kadırılmasını, böyle bir imkanı en güzel şekilde şu anda değerlendiriyor ve partime yeniden üye oluyorum. Bu ayrılık aslında sadece bir resmi ayrılıktı. Aramızdaki mesafe mevzuat gereği olan bir mesafeydi. Gönlümüz hep beraber oldu, hep beraberdi. Gönüllere sınır çizmek, gönüllere duvar örmek mümkün değildir. Biz hep bu hududu kimler çizmiş gönlüme,  dar geliyor gardaşım  dedik. AK Parti 13 yıllık bir siyasi parti olsa da aslında kutlu bir davanın mirasını omuzlarında taşıyan bir partidir demiştik. Bize asırlar gibi gelse de ayrılığımızın sona eriyor olması beni asıl bu bakımdan heyecanlandırıyor.

MİLLETİMİZ BİZİM İÇİN GÖVDESİNİ SİPER ETTİ

Bu kutlu yürüyüşü daha güçlü ve kararlı bir şekilde inşallah sürdüreceğiz. Buna inancım tam. Bugüne kadar her ne yaptıysak milletimiz için yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Biz milletimiz için çalıştıkça, gayret ettikçe, ter döktükçe milletimiz bize daha çok sahip çıktı. Biz milletimiz için biz gövdemizi siper ettik, yeri geldi milletimiz bizim için gövdesini siper etti. 15 Temmuz bunun çok açık, net bir ispatıydı. Türkiye'ye saldıran herkesin bizi hedef almasının sebebi budur. Bazıları sanıyor ki, mesele şahsımızdır,  hükümetimizdir, partimizdir. Halbuki mesele milletimiz, ülkemiz, devletimizin ta kendisidir. Mesele bağımsızlığımızdır, hedeflerimizdir, iddialarımızdır. Biz de milletimiz de bu gerçeği çok iyi biliyoruz.

ASLA AYRIM YAPMADIK, YAPMAYACAĞIZ

Bundan sonra da inşallah aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz. Cumhurbaşkanlığına aday olduğumda bu bir veda değildir. Bu yeni bir başlangıcı yeni dönemi bir hatime ile değil fatiha ile başlatmıştır. Ülkemize kazandırdığımız hizmetlerin en yakın şahidi milletimizin ta kendisidir. AK Parti olarak bizim en büyük gücümüz insanlarımızın hayat kalitesini arttırma konusundaki başarımızdır. Daha da önemlisi bu hizmetlerden ülkemizin en ücra köşesinden en yüksek binasında ikamet edene kadar her bir vatandaşımızın yararlanıyor olmasıdır. Bizim bir değerler dünyamız var. Bu uğurda her türlü mücadeleyi yürüttük. Hizmetlerimizde asla ayrımcılık yapmadık, yapmıyoruz ve yapmayacağız.

BUNDAN SONRA YÜKÜMÜZ DAHA AĞIR

Sözümüz muhatabı bize kulak verenlerdir ama icraatımız herkes içindir. Bu ülkede 80 milyon insan birinci sınıf vatandaştır. Biz samimiyetle çalıştığımızda milletimizden gereken karşılığın geleceğine inanıyorum. Bundan sonra da yükümüzün daha da ağır olduğunu özellikle hatırlatmak isterim. Milletimizle aramızda varolan rabıtaya, muhabbete, hürmete baksalar geçtiğimiz 15 yılın sırrını çözecekler ama işlerine gelmiyor, oraya bakmıyorlar. Ülkemizin siyaset literatürüne AK Parti tarzı siyaseti kavramını kazandırdığımıza inanıyorum. Gönül olarak birliket olsak da hukuken ayrı kaldığımız 2,5 yılı aşkın dönemde Türkiye, milletimiz ve ülkemiz açısından hayati hadiseler yaşadı. Doğrudan milletin oyuyla göreve gelen Cumhurbaşkanını kabullenmek istemeyenler kendilerini komik duruma düşüren icraatlar yaptılar.

GELMEM DİYEN KİM VARSA BEŞTEPE'NİN YOLUNU ÖĞRENDİ

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne taşınmamızın ardından bu bina üzerinden şahsımı ve partimizi yıpratmaya yönelik akla hayale gelmeyecek iftiralar sergilediler. Bu iftiraları her zamanki gibi millete havale ediyoruz. Gelmem diyen kim varsa sonunda bir gün Beştepe'nin yolunu öğrendi. Suriye'deki gelişmeleri bahane ederek Kürt kardeşlerimizi sokağa çağıran bir siyasi partinin ihanet derecesindeki sorumsuzluğu çok sayıda vatandaşımızın hayatına maloldu. Yasin Börü alçakça katledildi. Şüphesiz ki bunun bedelini milletimiz onlara ödetti, ödetecek. 7 Haziran'da Türkiye ilk defa istikrar ve güven ortamını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Milletimziden aldığımız güçle, anayasanın verdiği yetkileri kullanarak ülkemizi siyasi krizden sağ salim çıkararak 1 Kasım seçimlerine ulaştık.

SON AŞAMAYA GELDİK

Ceylanpınar'da iki polisimizin evlerinde uyurken şehit edilmeleri bizim için bardağı taşıran son damla oldu. Türkiye bütün imtihanlardan yüzakıyla çıktı. Seçimlerin yenilenmesi sürecini başarıyla yüreterek siyasi istikrarı tekrar tesis etti. AK Parti iktidarlarının istikrar ve güven iklimine yeniden kavuştuk. Bölücü terör örgütünü açtığı çukurlara gömdük. Suriye'den sınırlarımıza yönelen tehditleri tamamen ortadan kaldırmak için kapsamlı bir operasyon için son aşamaya geldik. FETÖ'nün devletten tasfiyesi konusunda ciddi ilerleme kaydettik. İşte tam bu aşamada Türkiye tarihinin en büyük ihanetiyle karşılaştı. Bu ihanet sıradan değildir. Asker elbisesi giydiğimiz FETÖ teröristleri milletin kendisine emanet ettiği silahları çevirerek ülkemizi işgale kalkıştılar.

ACIRSANIZ, ACINACAK HALE GELİRSİNİZ

Milletimizin canı pahasına verdiği mücadeleyde 29 gün bu millet uyumadı. Gece gündüz demeden uyumadı. Başarısızlağa uğrattığımız bu  darbe girişimi başka hiçbir şekilde elde edemeyeceğimiz dersler içeriyordu. FETÖ ile mücadelenin kararlı ve süratli yürütülmemesi halinde başımıza neler geleceğini 15 Temmuz'da gördük. Takiyenin bu kadar başarılı yapıldığı başka örgüt yedir. Bizim burada şu ne dedi, bu ne  dedi bakamayız. Hukuk sistemi vardır, yargı çalışmaktadır. Gereği neyse bu yapılacaktır. Arkadaşlarıma söylüyorum; önümüze gelip gözyaşı dökenler olacaktır. Acırsanız, acınacak hale gelirsiniz. Böyle bir darbe girişiminin dünyada örneği yoktur. Bu gerçeği görmemiz gerekir. Pensilvanya'daki terörit başı 170 ülkeyi yönettiğini ifade ediyor.

AB'YE REST: FASILLARI AÇMAK DIŞINDA ÇARENİZ YOK

Aynı şekilde Avrupa'da her türlü destek onlara veriliyor. Aynı şekilde PKK'ya veriliyor. Neden? Türkiye'nin önünü kesmek için veriliyor. Bundan sonra yapacağınız bir şey var, bugüne kadar açmadığınız şu fasılları açmaktan başka çareniz yok. Açarsanız ne ala! Açmadığınız takdirde güle güle. Türkiye bunların kapıkulu değildir. Bugüne kadar ne dendiyse hepsi yerine geldi. Yakında NATO zirvesi var orada görüşelim, 5 madde yazmışlar. OHAL kalkması gerekir, vs. Geçin bunları geçin, siz ne yapacaksınız onu söyleyin. Sen önce git Fransa'daki OHAL'i kaldır. Fransa'da OHAL edecek biz edemeyeceğiz, beyefendilerden izin alacağız. Böyle bir şey olabilir mi? Önce verdiğiniz sözü tutacaksınız, fasılları kaldıracaksınız.

YARIN SAYIN PUTİN'LE KONUŞACAĞIZ

Suriye'de başlattığımız Irak Kalkanı Harekatı gerçekten silahlı kuvvetlerimizin başarılarla dolu bir sürecidir. Özellikle Cerablus operasyonu çok çok başarılı olmuş, DEAŞ oradan defedilmiştir. Ardından Rai, Dabuk operasyonları başarılı bir şekilde sürdürülmüş oralardan DEAŞ atılmıştır. Şimdi sırada Münbiç ve Rakka var. Burada tabii ki hedef başta Amerika olmak üzere koalisyon güçleriyle beraber ne yaparız. Yarın sayın Putin'le bunları enine boyuna konuşacağız. Temenni ederim ki, oradan hayırlı bir netice ile döneriz. 16'sında Amerika ziyaretimiz var. Buralardan inşallah yeni bir süreci başlatırız. Nihai kertede PKK, FETÖ, DEAŞ'ın ortak hedeflerine karşı ne yapacağız. Amaç bu ülkeyi bölmek, devleti çökertmek. Buna karşı milletimizle tek bayrak, tek vatan, tek millet, tek devlet diyoruz.

PKK VE PYD'NİN HEVESİNİ KURSAĞINDA BIRAKACAĞIZ

16 Nisan için Türkiye'nin dört bir yanında çok koştunuz, çok gayret sarfettiniz. 81 vilayette tek millet anlayışını başarmamız lazım. Bunu başarmak bizim görevimiz, bizim elimizde. Kucaklıyoruz, kucaklaşacağız. Bu davete herkes gelmek zorunda değil. Sevgililer sevgilisi Hz. Muhammed'in davetine herkes icabet etti mi? Biz çağrımızı yaparız, gelen gelir. Bizim bayrağımıza alternatif bir bayrak asla düşünülemez. Bizim o paçavralara o niyetlere bakanlara gereği neyse onu yaparız. PKK'nın PYD'nin Suriye'deki heveslerini kursağında bırakacağız. Bunu da herkes bilmelidir. Kendi göbeğimizi kendimiz keseriz.15 sene önce ne söz vermiştik. Batı'da ne varsa Doğu'da, Kuzey'de ne varsa Güney'de olacak. Eğitim, sağlık, adalet, emniyet, enerji, gıda tarımda yaptık ve hala da yapmaya devam ediyoruz.

CHP'YE AİHM CEVABI

Kimse kimseyi aldatmasın. Önümüzde yerel seçimler, parlamento ve başkanlık seçimi var. Orada herşey daha net ortaya çıkacak. Türkiye'de başvurulması gereken heryere başvuru yapanlar var. YSK'ya gidiyorsun nihai kararını veriyor. Sen onunla tatmin olmuyorsun, Anayasa Mahkemesi'ne gidiyorsun, oradan umudu kesiyorsun. Şimdi de AİHM' gidiyorsun. Oranın böyle bir yetkisi, seçim işlerine karışma yetkisi yok. Önümüzdeki seçimlere iyi hazırlanan milletin gönlüne girin. Hala Türkiye'yi ne kadar Türkiye düşmanı varsa, teröristler varsa kapılarına gidiyorlar. Teröristlerle kampanya sürdürecek kadar ne yazık ki seviye kaybına uğradık.

FAİZ SEBEP DEĞİL SONUÇTUR

Suriye operasyonundaki tecrübeler savunma sanayiindeki önemi ortaya koymuştur. Mutlaka ekonomiyi güçlendireceği. faizleri düşüreceğiz. Unutmayın ki faiz sebep değildir, sonuçtur. AK Parti en zor dönemde iki husustan vazgeçmemiştir. Biri özgürlük güvenlik dengesini gözetmek diğeri de ekonomideki önceliklerimiz ve yatırımlarımızdan asla vazgeçmemek. Bugün dünyanın en kanlı örgütlerin saldırılarına maruz kalmasına rağmen mücadelesini demokrasi ve hukuk içerisinde yöneten bir ülke olmamızın arkasında işte bu vardır. Önümüzdeki yıllarda da demokrasi, hukuk ve yatırımlardan vazgeçmeyeceğiz. Bizim dava arkadaşlığımız ervahı ezeldedir. "

haber7

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER