© Malatya Objektif

LPG kullanan araçlar hem ekonomik hem de çevreci yönüyle öne çıkıyor

Sosyal mesafe ve hijyen kuralları, normalleşme sürecinin konuşulmaya başlandığı şu günlerde de önemini korurken, pandemi sonrası yaşamda, toplu taşıma araçlarının kullanımının azalacağı öngörülüyor.

Coronavirus pandemisi sonrası dünyada ve Türkiye'de başlatılması planlanan normalleşme süreci toplumlara yeni alışkanlıklar kazandırmaya başladı.

Uzmanlar, araç sahiplerinin toplu taşıma araçları yerine kendi araçlarını tercih edeceklerini belirtirken, döviz kurunda yaşanan dalgalanmalar nedeniyle yükselen akaryakıt fiyatları, tüketiciyi düşündürüyor.

Normalleşme sürecinin gündeme gelmesiyle kapalı alanlarda sosyal mesafenin nasıl sağlanabileceği tartışılmaya başlandı. Normalleşme sürecini başlatan ülkelerde toplu taşıma araçları boş kalırken, Türkiye'de de trafik oranları Coronavirus öncesi seviyelere gelmeye başladı.

LPG'nin hem ekonomik hem de çevreci bir yakıt türü olduğunu dile getiren uzmanlar, LPG'nin, diğer fosil yakıtlara göre daha az katı parçacık ve karbon salınımı gerçekleştirdiğini ifade ediyor.


"Katı parçacıklar Coronavirus'ün etkisini artırıyor"

Tüm dünyayı etkileyen Coronavirus pandemisiyle, hava kirliliği yeniden gündeme geldi. Hava kirliliğine neden olan katı parçacıklar ile Coronavirus arasındaki bağlantıyı araştıran bilim insanları, virüsün katı parçacıklara tutunarak havada asılı kalabildiğini ortaya çıkardı.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilay Yılmaz Demiryontar, "Coronavirus pandemisiyle ilgili yapılan çalışmalarda hava kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde yaşayan ve kirliliğe maruz kalan insanların Covid-19'dan daha fazla etkilendiği ve ölüm riskinin yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca bugüne kadar yapılmış birçok çalışmada virüslerin katı parçacıklara tutunarak enfekte etme gücünde ve yayılım hızında önemli bir artış olduğu ortaya konmuştur." diye konuştu.


Şehirlerde katı parçacık kirliliğinin sebebi dizel yakıt

Katı parçacıkların en temel kaynağı kömür ve kömürün olmadığı yerlerdeyse dizel yakıttır. LPG'nin ürettiği katı parçacık miktarı kömürden 35 kat, dizelden 10 kat ve benzinden yüzde 30 daha azdır. Bu nedenle Avrupa Birliği üyesi ülkeler, 'Yeşil Bölge' dedikleri dizel araçların yasaklandığı bölgeler oluşturdu. Almanya'nın Köln kentinde başlayan yasaklar, geçtiğimiz yıl İtalya ve İspanya'ya taşındı. Türkiye'de ise 3 ay içerisinde başlaması beklenen zorunlu emisyon testiyle, katı parçacıkların atmosfere salınımının kontrol altında tutulmaya çalışılacağı belirtiliyor.

LPG, diğer yakıtlara oranla en ekonomik seçenek

Akaryakıt giderinin aile ekonomisinde önemli bir yer tuttuğu günümüzde, bir araç ne kadar yol yaparsa yapsın her halükârda dizel araçlara nazaran LPG kullanan araçlar daha ekonomik. Zira dizel bir aracın kullandığı mesafeyi, LPG'li bir araç yüzde 40 daha tasarrufla yol alabiliyor. (İLKHA)
 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER