© Malatya Objektif

Merhum Mursi şehadetinin yıl dönümünde rahmet ve minnetle yad ediliyor

Darbeci Sisi tarafından hapsedilen Mısır'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin, mahkeme salonunda şehadete erişinin üzerinden tam bir yıl geçti.

Mısır'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, 17 Haziran 2019'da mahkeme salonunda mahkeme heyetinden söz aldığı sırada fenalık geçirdi ve burada ruhunu Rahman'a teslim etti.

3 Temmuz 2013’ten şehadetine kadar Mısır zindanlarında olan Muhammed Mursi’nin sağlık durumunun da oldukça kötü olduğu biliniyordu.

Mısır'ın darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin oğlu Ahmed Mursi, babasının sağlığının hiç olmadığı kadar bozulduğu yönünde haberler olduğunu kaydetmişti.

Mursi, "Mensubiyeti ve yönelimi ne olursa olsun konuyla ilgilenen herkese acil bilgilendirme" başlığıyla yaptığı açıklamada, 66 yaşındaki babası Muhammed Mursi'nin sağlığının, daha önce görülmemiş şekilde bozulduğu ve gardiyanlar tarafından söz konusu durumun görmezden gelindiği yönünde haberler olduğunu aktarmıştı.

Babasının hayatından ve gerekli tedaviyi görememesinden Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile İçişleri Bakanı Mecdi Abdulgaffar'ın sorumlu olduğunu ifade eden Ahmed Mursi, "İslam ve Arap dünyası ile Mısır'ın dürüst insanlarına" babasının başta gerekli sağlık hizmeti olmak üzere insani haklarının desteklenmesi çağrısında bulunmuştu.

Tek kişilik hücrede tutuluyordu

Muhammed Mursi, "hayati tehlikesi" bulunduğunu ifade etmesine rağmen "tek kişilik hücrede" tutuluyordu.

Mursi, sağlık sorunları nedeniyle çoğu zaman duruşmalara da katılamamıştı. Katıldığı duruşmalardan birinde "Durumum kötü ve günden güne kötüye gidiyor." ifadesini kullanmış, sol gözünün görmemeye başladığını kaydetmişti.

Bir sonraki duruşmasında savunma heyeti ile görüşmek isteyen ve tedavi hakkından feragat etmeyeceğini vurgulayan Mursi, hayatını ilgilendiren konular olduğunu, hapishanedeki yemekleri yemediği için iki defa şeker komasına girdiğini ifade etmişti.

Bunun üzerine Mursi'nin ailesi, masrafları kendileri karşılamak üzere Mursi'nin özel bir sağlık merkezine nakledilmesi talebinde bulunmuş, mahkeme Mursi'nin sağlık sorunlarını göz önünde bulundurarak Kasım 2017'de özel bir hastaneye nakline karar vermişti ancak bu karar uygulanmamıştı.

Ahmed Mursi, Nisan 2018'de Washington Post için bir yazı kaleme almış ve tıbbi ihmallerden ötürü babasının hayatını kaybedebileceği uyarısında bulunmuştu.

Mursi'nin planlanmış "yavaş ölüm"ü

Şehid Muhammed Mursi'nin sağlık problemleri ve ona yönelik kastlara ilişkin gelişmeler tarih tarih şöyleydi:

7 Ağustos 2015

Mursi: 22 Temmuz'da cezaevi idaresinin bana getirdiği yemeği yemeyi reddettim. Eğer yeseydim şu anda ölmüştüm.

Mart 2017

İngiltere Parlementosu: Mursi'nin ciğer, tansiyon şeker ve böbrek gibi ölümle sonuçlanabilecek hastalıkları var.

6 Mayıs 2017

Mursi'den ailesine: Hayatım tehlike altında.

13 Kasım 2017

Mursi'den mahkemeye: Sağlığım ve hayatımla ilgili ciddi sorunlarım var.

19 Kasım 2017

Mursi, mahkemeden kendi imkanları ile tedavi edilmesi talebinde bulundu.

29 Kasım 2017

Mursi, cezaevi idaresinin mahkeme heyetinin tedavisi ile ilgili aldığı kararları yerine getirmediğini belirtti.

20 Şubat 2018

Çıkarıldığı mahkemede hastalıklarının ilerlediğini belirtten Mursi, tedavi edilmesi için mahkemenin acil bir şekilde müdahele etmesi gerektiğini söyledi.

4 Mayıs 2018

Mursi mahkemede, "Şu anda sol gözüm görme yitisini kaybetmiş durumda" dedi.

7 Mayıs 2019

Mursi mahkeme heyetine hitaben "Sağlığım çökmüş durumda, hayatım tehdit altında"

Ve 17 Haziran 2019… Mısır'da halkın oyuyla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı, planlanmış bir sürecin sonunda herkesin gözleri önünde mahkeme salonunda şehadete erişti.

Darbeci yönetimi korku sardı

Şehid Muhammed Mursi'nin cenazesinde gerçekleşmesi muhtemel halk ayaklanmalarına karşın, darbeci Sisi yönetimi, şehidin köyü başta olmak tüm Mısır'da yoğun güvenlik önlemleri almıştı. Hatta Müslüman Kardeşlerin yoğunlukta olduğu yerlerde her köşe başında zırhlı araçlar ve yüzü maskeli ağır silahlı kişilerin konuşlandığı adeta küçük bir ayaklanmada halka katliam yaşatmaya hazırlıklı olunduğu mesajı veriliyordu.

Darbeci Sisi, perde arkasından halkın ayaklanmaması için her türlü güvenlik önlemlerinin alınması için özel ve sıkı çalışmalar yürütürken meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin şahadeti ile ilgili her hangi bir açıklama yapmamıştı.

Darbecilere tepki yağdı

Kasıtlı ihmaller sonucu şehid olan Mısır'ın meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi için başta Türkiye olmak üzere tüm dünyadan tepkiler yağdı.


Cumhurbaşkanı Erdoğan: Mursi'ye şehadeti esnasında 50 dakika müdahale edilmiyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Gelecek kuşaklar dünyada Müslüman liderlere neler yapılmış bilmeli"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır'ın seçilmiş ilk cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin mahkeme salonunda şehid olmasının "şüpheli" olduğunu söylemiş, "Şehadeti esnasında 50 dakika müdahale edilmiyor. Adli tıbba götürülmüyor. Sabah erkenden adeta kaçırılarak gömülüyor. Eşini bile almıyorlar. Gelecek kuşaklar dünyada Müslüman liderlere neler yapılmış bilmeli. Bakıyorsunuz buraya Sisi'yi çağırıyorlar. Ne diye çağırıyorsun? Hem demokratım diyeceksin hem de 9 genci idam eden bir adamın toplantısına katılacaksın. Bu ikiyüzlülüğü tüm dünyaya ilan etmemiz lazım." demişti.

Darbecilerin Mursi’nin cenazesinden bile korktuğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Niye korkuyorsunuz? İşte siz bu tür şehitlerin evet kendisinden korkarsınız, korkaklar için de yaşasın cehennem." ifadelerini kullanmıştı.


Sağlam: Mursi, bir liderin emperyalizme karşı nasıl durması gerektiğini gösterdi
HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam: "Bu bir cinayet"

HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam da Mursi’nin mahkemede şehid olmasının düşündürücü olduğuna dikkat çekerek, "Muhammed Mursi’nin mahkeme salonunda şehid olması da bize bazı şeyleri düşündürüyor. Birkaç gün öncesinden ailesinin yaptığı bir açıklama vardı. Şehidin yavaş yavaş zehirlendiği yönünde haberler vardı. Mahkeme salonunda bu şekilde şehid olması bu konudaki ihtimalleri arttırıyor. Bunun bir cinayet olduğunu düşünüyoruz. Bu konunun mutlaka açıklığa kavuşması gerekiyor. Mursi, belki dünyada kukla yönetimlerinin oluşturduğu mahkemelerde hayatını Rabbine teslim etmiştir ama öbür taraftan bir mahkeme-i kübra var. Burada yapılan zulümlerin karşılığı mutlaka görülecektir. Bunun bu şekilde bilinmesi gerekir." diye konuşmuştu

Muhammed Mursi'nin hayatı

Muhammed Mursî Îsa el-Eyyat, 8 Ağustos 1951 tarihinde, Mısır'ın kuzeyindeki Şarkiye iline bağlı Eladva köyünde doğdu. Beş kardeşin en büyüğü olan Muhammed Mursi, ilk eğitimini orada aldı. Babası çiftçi annesi ise ev hanımıydı. Mühendislik lisansını Kahire Üniversitesi'nde aldı (1975 ve 1978). Mühendislik doktorasını Güney Kaliforniya Üniversitesi'nde tamamladı (1982). Northridge Kaliforniya Eyalet Üniversitesi'nde yardımcı doçent oldu (1982-1985). Ardından eğitim vermek için Mısır'daki Zagazig Üniversitesi'ne geldi.

Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) hareketi içerisinde siyasete atıldı. Mursi, 2000 ve 2005 yılları arasında milletvekili oldu. Müslüman Kardeşler'in yasal olarak seçime katılmaları mümkün olmadığından parlamentoya bağımsız siyasetçi olarak girdi. Tam 5 yıl Mısır Halk Meclisi üyeliği yaptı. 2011 Mısır Devrimi'ne muhalif bir lider olarak destek verdi ve 30 Nisan 2011 tarihinde Müslüman Kardeşler'in kurduğu, Özgürlük ve Adalet Partisi'nin başkanı seçildi.

2012 Mısır Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Müslüman Kardeşler'in aday gösterdiği Hayrat Şatır'ın adaylığı düşünce, yerine Muhammed Mursi seçildi. Yoğun seçim kampanyası yürüttü. İlk turda yüzde 25.5 oy aldı ve ikinci tura girmeye hak kazandı.

İkinci turda da yüzde 51.73 oy alarak, Mısır'ın seçimle ilk defa başa gelerek 5'inci cumhurbaşkanı oldu.

2012–13 Mısır protestoları adıyla bilinen, 3 Temmuz 2013 tarihinde yapılan büyük gösteriler sonucu Mısır ordusu, askeri bir müdahale ile yönetime el koydu. Mursi ise darbeyi kabul etmediğini açıkladı ve direniş çağrısı yaptı. Darbenin ardından Muhammed Mursi'nin gözaltına alındığı, ev hapsinde tutulacağı bildirildi.

16 Mayıs 2015 günü mahkeme tarafından idam cezasına çarptırıldı. 16 Haziran 2015 günü hakkında açılan "casusluk" davasından müebbet hapse mahkum olurken, "cezaevi baskınları" davasında ise mahkeme idam kararını onadı. (İLKHA)
 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER