Ortaklık canın sağ olsunla yürümez

Malatya Aktif İşadamları Derneği (MAKİAD) İşadamları Akademisi Tecrübe Paylaşımı programını Altın Kayısı Ramada Otel’de düzenledi. Programa konuşması olarak Türkiye işadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Yönetim Kurulu Başkanı yardımcısı ve Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Federasyonu (GÜNSİAF) Başkanı Kasım Fincan katıldı. Program TUSKON tanıtım filminin izlenmesiyle başladı.  

TECRÜBE HAZİNEDİR

Genç MAKİAD Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Karabekmez, “Kendi alanlarında başarılı iş adamlarının tecrübelerinden faydalanmak için programlar düzenliyoruz. Tecrübe genç işadamları için bir hazine gibi, tecrübe paylaşımını bir hazine paylaşımı olarak görüyoruz. Tecrübe tek başına ebetteki belki bir şey değil ama sermaye azmi, çalışma kadar değerli” dedi.

TUSKON ve GÜNSİAF Genel Sekreteri Şaban Bol, “ Bölgede 38 derneğimiz var, buna bağlı 8 bin 300 işadamı üyemiz mevcut. Bizim TUSKON olarak 3 önemli faaliyet alanımız var. Bunlardan bir tanesi üyelerimizin dışa açılımı, yurt dışında iş yapma becerisi ve üyelerimizin pazar paylarını genişletme. İkinci olarak Anadolu’da kaybedilen değerlerden bir tanesi ortaklık kültürü. Üçüncüsü de kurumsallıktır. Bu kapsamda toplantılar, eğitimler ve seminerler düzenliyoruz” şeklinde konuştu.

ORTAKLIK TARİHİMİZ ESKİ DEĞİL

TUSKON Yönetim Kurulu Başkanı yardımcısı ve GÜNSİAF Başkanı Kasım Fincan, iş ortaklığı nasıl bozuluru ve iş tecrübesini anlattı, katılımcılar anlatılanı ilgiyle dinledi. Kasım Fincan, “Ortaklıkla ilgili Türk halkının tamamında bir sorun var. Bizler ortaklık kültürü olmayan bir milletiz. Sebebi de sanayiciliğimizin üreticiliğimizin çok eski bir tarihinin olmaması. Bizim halkımız yıllarca ekmekle biçmekle uğraşmış” diye konuştu.

YAKINLIK ORTAKLIĞI BOZAR

Kasım Fincan, şunları kaydetti: “Kural bir, amcayla yeğen, dayıyla yeğen ortaklık yapamaz, amca çocukları dayı çocukları ortaklık yapar. Çünkü ben amcamın gözünde bir çocuğum bir laf söylediğimde o bana tepki gösterir. Ortaklık nedir ne değildiri biraz fazla yaşadım. Bozulan her ortaklık beni üzdü. Geçen ulusal basından biri bana sordu, ‘hobileriniz nedir diye’ bozulan ilişkileri düzenlemek, 2 ortağın arasını, karıyla kocanın arasını, 2 kavga etmiş komşuyu barıştırmak, aralarını bulmak veya onun için gayret etmek benim için hobi yanıtını verdim. Bir büyük başa geçer, ölene kadar koltuğunu bırakmaz, arkadan gelenlerin fikirlerine aldırış etmez, ortaklık bozulur. Yine ortaklık senin canın sağ olsun, dükkan senin, kasa senin ile başlar, bir müddet sonra o da bozulur. Aylık belirlenmez, arkadaş zaten ortaksın ne gereği var, istediğin gibi al banka cüzdanı elinde istediğin gibi harca düşüncesiyle hareket edilir ve bir bakarsın bir müddet sonra o ortaklıkta bozulur. Kardeşler ve dostlar bir birlerine yakın olsun derler, aynı apartmanda karşılıklı daireler içinde oturmaya başlarlar, bir müddet sonra da orada elti kayın şeyleri başlar yine o ortaklıkta bozulur. Aynı apartmanda oturmak ortaklığı bozar. Yine kızım geldi, oğlum geldi görev ver, bu bizim damat işsiz güçsüz buna bir görev ver, her kesi dükkana fabrikaya yerleştirmeye kalkar orada da ortaklık bozulur.”

Şirketlerin ihtiyaçlarımızı karşılamak için kuruldu diye yanlış bir algının hakim olduğunu değinen Kasım Fincan,  şunları belirtti: “Ortaklara aynı odada yan ayana masalar veririz, onlar oturur, telefon çalar, o onun konuştuğunu, diğeri de onun konuştuğunu dinler. O onun misafir etiğini diğeri de onun misafir ettiğini dinler. Hiç özel kalmaz bir bakarsın ortak dostlar onunla niye o kadar konuşuyorsun demeye başlar, ortaklık bozulur. Gece kadınların konuştuklarını dinleriz, şişeriz de şişeriz, sabahleyin gelir ortağımız kimse ona batlarız, ortaklığı işte öyle bozarız. Herkes zanneder ki şirket ihtiyaçlarımızı karşılamak için kurulmuştur. Hâlbuki biz şirkete çalışıp, oradan kimlik edinip bizim çevremize faydalı olmamız için kurulmuştur. Biz şirkete çalışacağımıza şirketi kendimize çalıştırırız. Sık sık ev, araba yenilemeleri yaparız. Artık ortaklık bozulmaya başlamıştır.”

Kasım Fincan, şirketlerin anayasası olması gerektiğini, ortakların üzerinde uzlaşma sağlayacağı belli kurallar çerçevesinde şirketlerin kurulması gerektiğini aktardı.

Orhann Yoldaş/ Sonsöz