Özür bekliyoruz
GÜNCELİnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan İçen, bir grup öğretim üyesi adına yaptığı açıklamada, terörü destekleyici bir bildiriye imza atan ve bunu akademisyenlik sıfatının arkasına gizlenerek yapan 1100 akademisyenden Akademik Camia’nın özür bekl
YÖK Etik Kurulu ve TÜBİTAK DDK Üyesi de olan İçen, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bir konuda fikriniz olabilir, onu savunabilirsiniz. Doğruluğu yanlışlığı sizi bağlar. Ama akademisyen kimliğinizle söyledikleriniz bilimsel olmalı, bilgi ve belgeye dayanmalıdır. Değilse, sizin akademisyen kimliğiniz tartışmaya açılır. Hele bir de terörü ve şiddeti savunuyorsanız, bilimselliğiniz ortadan kalkar. Geçtiğimiz günlerde “1100 Akademisyen Bildirisi” diye, ne olduğu belirsiz bir metin çıktı ortaya. Ülkemizin güneydoğusunda yaşanan terör olaylarının sorumlularına meşruiyet kazandırmaya ve terörü durdurmak için devlet olmanın gerekleriyle hareket eden devletimizi de kanunsuz ve hukuksuz davranmakla suçlamaya çalışan akademisyenlerin varlığına şahit olduk. Benzer terör olaylarının yaşandığı dünyanın hiçbir ülkesinde, hiçbir gerçek bilim insanı böyle bir tavır içinde olamaz. 1100 akademisyen aynı bildirinin altına imza atmış. Merak ediyoruz; bu 1100 akademisyen, bir araya gelip, bilimsel bir konuda, hiçbir fikir ayrılığına düşmeden çalışır ve aynı metne imza atar mıydı? Bunları bir araya getiren saikler nelerdir? Onları bu hâle getiren siyasi düşünceleri ise akademisyen kimlikleriyle konuşmamalıdırlar.”
ÖĞRENCİLERİNİN YÜZLERİNE NASIL BAKACAKLAR!
Prof. Dr. İlhan İçen, böyle yaklaşımların Akademik Camia’nın inandırıcılığına zarar vereceğini ifade ederek, “Bu 1100 kişinin milletimizden özür dilemesi gerektiğini, milletimiz ve sivil toplum örgütlerinin tepkileri göstermektedir. Bu 1100 kişinin devletimizden özür dilemesi gerektiğini, devlet erkânının net tavrı ortaya koymaktadır. Bu 1100 kişinin Türkiye’nin akademisyenlerinden de özür dilemesi gerekir. Bu metne okumadan imza atanlar da dâhil olmak üzere, akademisyen olduklarını ifade eden bu gürûhun, akademisyenliğe ve bilim etiğine halel getirici bu girişimden dolayı, bütün bilim adamlarından, öğrencilerinden ve onlara bu imkânları sağlayan üniversitelerinden özür dilemeleri gerekir. Merak ediyoruz; bunlar hep böyle mi düşünüyordu? Öğrencilerinin karşısına hep bu düşüncelerle mi çıktılar? Akademik kariyerlerini bu tezlere mi dayandırdılar?” dedi.
İZİN VERMEYİZ!
İçen son olarak şunları söyledi: “Hiç kimsenin kendi dünya görüşünü savunmak için akademisyen sıfatını kullanmaya hakkı yoktur. Akademisyen sıfatının, bu 1100 kişi yüzünden kirlenmesine, yıpranmasına asla izin vermeyiz. Ülkemizin bize sağladığı imkânlarla yürüdüğümüz bu yolda, insanlığın huzuru, güvenliği, refahı ve gelişimi için, bilim etiğinden sapmadan çalışmaya devam edeceğiz.” Haber Merkezi
İlginizi Çekebilir