Tarihin en büyük projesi
GÜNCELMilli Türk Talebe Birliği (MTTB) Malatya Şubesi ve İnönü Üniversitesi Bakış Açısı Topluluğunca İnönü Üniversitesi Hoca Ahmet Yesevi Salonunda tertiplenen konferansa konuşmacı olarak katılan yazar Yusuf Kaplan, D-8 projesinin Cumhuriyet tarihinin en büyük
Küresel sisteme alternatif
Kaplan, konferansta yaptığı konuşmada, Rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocanın öncülüğünü yaptığı D-8 projesinin Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi olduğunu söyledi. Türkiye’yi bir çınara benzeten ve dallarının Balkanlar’dan Kırım’a, Kırım’dan Yemen’e kadar uzandığını ifade eden Kaplan, “Bu çınar yeniden meyvesini verecek, yeniden bölgeyi ve İslam dünyasını toparlayacaktır. Bunun için bir hazırlık yapmamız gerekiyor. Türkiye bu açıdan ilk adımı attı ve önemli projeler ortaya koydu. Rahmetli Erbakan Hocanın yaptığı D-8 projesi Cumhuriyet tarihinin en büyük projesidir ”dedi.
D-8’in ikinci ayağı uygulanıyor
Yusuf Kaplan, “Küresel sistemin bir şekilde alternatifi olabilecek, İslam dünyasını toparlayabilecek, siyasi olarak, kültürel olarak entelektüel olarak, estetik olarak, dolayısıyla İslam dünyasını toparlayabilecek uzun bir yolculuğa çıkaracak bir projedir. Bazen insanlar D-8 için ölü doğdu gibi baktılar. Hiç öyle bir tarafı yoktur. Recep Tayyip Erdoğan aslında dikkatli baktığınız zaman D-8’in ikinci ayağını uyguluyor. Brezilya’dan Arjantin’e, Rusya’dan Hindistan’a, Çin’e kadar açıldı Türkiye. Derin ilişkiler kurdu. Derin ekonomik ilişkiler kurdu. Arkasından bunun, stratejik, siyasi boyutları da olacak” diye konuştu.
Anadolu insanlığın son adasıdır
Türkiye’nin mülteci konusunda gösterdiği hassasiyetin önemine değinen Yusuf Kaplan, “Ülkemizde 4 milyona yakın Suriyeli var, onları bağrımıza basma konusunda herhangi bir maddi beklenti içinde olmadan ortaya koyduğumuz kardeşlik ve yardım duygusu kol kanat germe yardım etme çabası başka coğrafyalarda da etkisini gösterdi. Mesela Somali’de etkisini gösterdi. Dolayısıyla Anadolu kıtası insanlığın son adasıdır” şeklinde konuştu.
Öncü insanlar yetiştirmeliyiz
İnsanların hızın, hazzın ve hayatın peşinden koştuğuna dikkat çeken Kaplan, “Türkiye’nin önümüzdeki süreçte önce bölgenin geleceğini şekillendirecek hazırlıklar yapması gerekiyor. Bu hazırlıkların başında kesinlikle bu yolculuğu yapacak ve yaptıracak öncü kuşakların yetiştirilmesidir. Bizim kültürde, sanatta, estetikte, medyada, ahlakta, bilimde ve fikirde büyük öncüler çıkarmamız lazım. Onun içinde güçlü bir eğitim sistemine ihtiyacımız var. Kendi küllerinden köklerine dönerek yeniden doğacak ve insanlığın önünü açacak yeni bir eğitim sistemi ve medya rejimi ile kültür dünyasının kurulması gerekiyor. Önümüzdeki 10 yılda böylesi bir hazırlığın yapılması lazım. 10 yılda biz gelecekteki 100 yılı hazırlayacak tohumları ekmek zorundayız. Yoksa bütün hayallerimiz suya düşecek ve İslam dünyasının umutları da suya düşmüş olacak” dedi.
Malatya özel bir kent
Dünyanın gözlerini dikip Türkiye’ye baktığını ifade eden Kaplan, “Bir şekilde dünya bize bakıyor. Balkanları bize bakıyor. Kafkasları bize bakıyor, Avrupalılarda bize bakıyor. Avrupalılarda bunlar ne yapacak diye bize bakıyor. Bu yüzden Türkiye’yi kuşatmış durumdalar. Merkezde Türkiye var. 100 yıllık projeyi Türkiye üzerinden yapmaya çalışıyorlar. Yeniden İslam dünyasını toparlayamaması için bir şekilde Türkiye’yi kıstırmak, köşeye sıkıştırmak istiyorlar. Ve mümkünse Türkiye’yi parçalamak istiyorlar. Bunun alt yapısı şu an oluşturuluyor” diye konuştu. Kaplan, Malatya’nın çok özel bir kent olduğu ve Türkiye’de siyasi, İslami ve kültürel pek çok hareketin merkezi konumunu taşıdığını sözlerine ekledi. Konferansa Birlik Vakfı Malatya Şubesi Başkanı Sadi Ergül, MTTB Malatya Şubesi üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
İlginizi Çekebilir