© Malatya Objektif

Tunç: Kürecik ve İncirlik’i kapatmamak Filistin davasına ihanet etmek demektir!

Kürecik NATO Radar Üssüne Hayır İnisiyatifi tarafından "Kürecik Radarını kapat siyonist israil'i kör et" sloganıyla düzenlenen basın açıklamasını okuyan Mavi Marmara Gazisi Mehmet Tunç, Kürecik’teki radarın terörist israil’e çok kritik bilgiler verdiğine dikkat çekti.

Kürecik NATO Radar Üssüne Hayır İnisiyatifi tarafından, Cuma namazı sonrası Kernek Karagözlüler Bahçesinde işgalci siyonist rejime bilgi aktaran Kürecik NATO Radar Üssü'nün kapatılması için basın açıklaması düzenlendi.

 İnisiyatif adına basın açıklamasını okuyan Mavi Marmara Gazisi Mehmet Tunç, HAMAS’ın öncülüğünde Filistin direnişinin başlatmış olduğu "Aksa Tufanı" operasyonunun ardından büyük şeytan ABD ve tüm batılı ülkelerin verdiği sınırsız destek ile siyonist israil'in yaklaşık iki aydır Gazzeli Müslümanların üzerine vahşice bomba yağdırdığını, şehitlerin sayısının yirmi bine ulaştığını söyledi.

"Direniş, hem Filistin halkına hem de İslam ümmetine izzet kazandırmaktadır" 

Tunç, "Ayrıca HAMAS, ateşkes anlaşmasıyla ırkçı israil’i bir kez daha dize getirmiş ve siyonist rejim zindanlarındaki esirleri kurtarmaya başlamıştır elhamdülillah. Görüldüğü gibi direniş, hem Filistin halkına hem de İslam ümmetine izzet kazandırmaktadır. Bu savaş vesilesiyle Malatya’mızın Kürecik köyünde siyonist İsrail’in güvenliğini sağlamak için kurulan NATO radarı bir kez daha Türkiye’mizin gündemine oturmuş ve bizim inisiyatif olarak bu konuyu yıllardır meydanlarda dile getirmemizin haklılığı ortaya çıkmıştır." dedi.

"Bu radar, siyonist israil’e atılan bir füzeyi tespit edip füzenin yörüngesini ve düşeceği yeri tanımlar ve bu istihbari bilgileri ABD’nin savaş gemilerine veya karaya yerleştirdiği hava savunma sistemine gönderir"

Kürecik NATO Radarı ile ilgili kamuoyunun dikkatinden kaçan bilgileri aktaracağını dile getiren Tunç, şöyle devam etti.

"Bilindiği gibi bu radar üssü, halkımızın tüm itirazlarına rağmen 2012 yılında Kürecik’te kuruldu. Bin kilometre yarıçapta her türlü hava aracını belli bir yüksekliğe ulaştığı anda tespit edebilen ABD yapımı AN-TPY-2 Radarı, korsan israil’e fırlatılacak her türlü balistik füzeyi algılama vazifesini yerini getiriyor. Büyük Şeytan ABD’nin Kara ve Deniz kuvvetleri için üretilen bu radar, taşınabilme özelliğine sahiptir. Tasarım amacı karaya yerleştirilip buradan ABD’nin su üstü unsurlarına radar desteği sağlamak ve karaya mevzilendirilmiş uzun menzil hava savunma sistemine atış kontrol görevi icra etmektir. Tespit ettiği balistik füze ve hava aracına füzeyi yönlendirme imkânına da sahiptir. Bu radar, Siyonist israil’e atılan bir füzeyi tespit edip füzenin yörüngesini ve düşeceği yeri tanımlar ve bu istihbari bilgileri ABD’nin savaş gemilerine veya karaya yerleştirdiği hava savunma sistemine gönderir. Böylece karşı önleyici füze ateşlenir. ABD’nin İsrail’in Negev çölüne yerleştirdiği aynı tip radarın konum itibariyle Kürecik’teki radar gibi çalışmasına imkân olmadığı için Kürecik NATO radarı siyonist İsrail için hayati önem taşımaktadır. Mesela israil’e atılan 1300 kilometre menzilli bir füze, Kürecik’teki radar tarafından daha 300 kilometre mesafeye ulaşmadan tespit edilecek, füzenin uçuş yörüngesinden israil’de düşeceği koordinat hesap edilerek siyonistlerin 10 dakika içerisinde sığınaklara girmesi sağlanacaktır. Ayrıca Kürecik NATO Radarından gelen istihbaratla ABD ve israil ordularına ait karşı önleyici füzelerin bulunduğu bataryalar harekete geçirilecektir. Yani Kürecik radarı olmazsa bu füzeler hiçbir işe yaramayacaktır. Görüldüğü gibi Kürecik’teki bu radar terörist israil’e çok kritik bir bilgi vermektedir."

"Hükümet bu yanlıştan bir an önce dönmeli ve ülkemizi siyonist israil’e hizmet eden Kürecik NATO Radar Üssü ayıbından kurtarmalıdır"

Seyyid Battal Gazi’nin şehrinde kurulu olan Kürecik NATO Radar Üssü'nün hiç vakit kaybetmeden sökülmesi ve burada çalışan ABD’li ve israilli personellerin ülkelerine gönderilmesi çağrısında bulunan Tunç, "Hükümet bu yanlıştan bir an önce dönmeli ve ülkemizi siyonist israil’e hizmet eden Kürecik NATO Radar Üssü ayıbından kurtarmalıdır." diye kaydetti.

"Bu projenin stratejik hedefi ise Türkiye ve diğer İslam ülkelerini parçalayıp bölmektir"

Tunç, "Diğer taraftan geçtiğimiz günlerde bir İngiliz haber sitesi, büyük şeytan ABD’nin siyonist israil’e silah, savaş aracı, askeri teçhizat ve mühimmat trafiğinin ayrıntılarına yer verdi. Sitenin haberine göre, ABD’nin korsan israil’e silah ulaştırmasında Güney Kıbrıs’taki İngiliz Agratur üssü uluslararası bir merkez haline getirildi. ABD ve İngiltere uçakları Almanya, Türkiye ve İspanya’daki üslerinden Agratur’a, oradan da gasıp israil’e nakliye uçuşları yapıyor. 5 Kasım’da ABD Hava Kuvvetleri’ne ait C-130J Hercules askeri nakliye uçağı İncirlik’ten Agratur Üssü’ne uçtu. Resmi uçuş bilgilerinin görüntülenebildiği radarbox adlı internet sitesinde, söz konusu uçuşun ayrıntıları da yer alıyor. Buna göre İncirlik Hava Üssü’nden saat 11.51’de kalkan C 130 J Hercules uçağı, İngiliz Hava Kuvvetleri’ne ait Agratur Hava Üssü’ne 12.37’de ulaştı. C-130J Hercules nakliye uçağı, 128 muharip asker ve 19 bin 600 kg kargo taşıyabiliyor. Haaretz gazetesinin haberine göre, 7 Ekim-24 Ekim arasında 40’tan fazla ABD nakliye uçağı, 20 İngiliz nakliye uçağı ve yedi ağır nakliye helikopteri Agratur’a teçhizat, silah ve kuvvet taşıdı. İncirlik üssü, Gazze savaşında ırkçı israil’e açıkça yardım etmektedir. Bu olay net olarak, NATO üyeliği ve İncirlik Üssünün, Türkiye’nin egemenliğini nasıl ihlal ettiğini de gözümüze sokuyor. İncirlik üssü, 1954’te açıldı. Günümüzde Türkiye ile ABD arasındaki 1980 tarihli Savunma Ekonomik İşbirliği Anlaşması (SEİA) kapsamında ABD tarafından kullanılıyor. Üs, NATO kapsamındaki çok uluslu görevlerin yanı sıra başka çok uluslu operasyonlarda da kullanıldı ve kullanılıyor. Aslında, İncirlik’in rolünü “ABD’nin Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi’nin merkez üssü” olarak tanımlamak doğru olacaktır. Bu projenin stratejik hedefi ise Türkiye ve diğer İslam ülkelerini parçalayıp bölmektir." diye dikkat çekti.

"Gazze ile dayanışmanın ilk adımı İncirlik’teki ABD Üssü’nü kapatmaktır"

İncirlik’in ABD açısından vazgeçilmezliğinin salt askeri gereklilikler nedeniyle değil, hatta ondan daha fazla İncirlik’teki askeri varlığı sayesinde elde ettiği siyasal ağırlıktan kaynaklandığına vurgu yapan Tunç, "ABD’nin örtülü operasyonlarının da merkezi olan İncirlik, buradan yürütülen operasyonlar nedeniyle Türkiye’ye yönelik bölgesel güvensizliğin de kaynağı oldu. 1991’deki Körfez Savaşı’ndan sonra Çekiç Güç adıyla İncirlik’e yerleşen ABD öncülüğündeki ülkelerin özel operasyon birimlerinin karargâhı İncirlik’ti. ABD’nin Merkez Kuvvetler ve Özel Operasyonlar Komutanlıkları’nca yönetilen Suriye’ye yönelik yıkım operasyonun merkez üssü de İncirlik’tir. İncirlik, kuruluşundan beri aynı zamanda israil’in bekçisi olarak görev yerine getirdi. İncirlik Üssü, son olarak 15 Temmuz 2016 NATO/FETÖ darbesinin en kilit üssüydü. İncirlik Üssü, "koynumuzda beslediğimiz yılan"ın yuvalandığı yerdir. Türkiye için o yılanın kafasının koparılması elzemdir. Bunun için Türkiye ilk önce, 1980 tarihli SEİA’yı yürürlükten kaldırmalıdır. Gazze ile dayanışmanın ilk adımı İncirlik’teki ABD Üssü’nü kapatmaktır." ifadelerini kullandı.

"Başta siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere toplumun tüm kesimlerini bir kez daha bu önemli konuda harekete geçmeye çağırıyoruz"

Kürecik ve İncirlik başta olmak üzere Türkiye'de bulunan tüm ABD/NATO üsleri Anadolu’nun bağrına bir hançer gibi saplandığını belirten Tunç, "Bir atasözümüzde de çok veciz şekilde ifade edildiği gibi; ‘Hırsız evde ise kapı kilit tutmaz.’ Bu üsler ülkemizde olduğu sürece ne biz ne de İslam dünyası güvende olmaz. Biz, bu vesileyle tüm siyasi partileri, ülkemizin NATO’dan çıkması ve üslerin kapanması yönünde ortak irade göstermeye ve karar almaya; ayrıca Sivil Toplum Kuruluşlarını, âlimleri, aydınları ve kanaat önderlerini siyasi partileri bu konuda cesaretlendirecek açıklamalar yapmaya davet ediyoruz. Biz, ülkemizde antiemperyalist ve anti Siyonist bilincin artması ve kök salması ve ayrıca Türkiye’nin NATO’dan çıkması ve üslerin kapanması talebimizi gündeme getirmek için her ayın ilk cumasında meydanlarda olmaya devam edeceğiz inşallah. Başta siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere toplumun tüm kesimlerini bir kez daha bu önemli konuda harekete geçmeye çağırıyoruz." dedi.

"Kürecik ve İncirlik’i kapatmamak Filistin davasına ihanet etmek demektir!"

Tunç, "Ayrıca milletimiz; Azerbaycan’dan Bakü-Ceyhan boru hattı üzerinden ve Kuzey Irak’tan limanlarımıza gelen petrolün siyonist israil’e sevkiyatının bir an önce durdurulmasını, İncirlik üssünün derhal kapatılmasını, Antalya, Mersin ve İskenderun limanlarından işgalci israil’e gıda ve meyve-sebze ihracatının durdurulmasını istemektedir. Resmi verilere göre, savaş başladığından bu yana limanlarımızdan siyonist israil’e 335 gemi ile 3 milyon tondan fazla yük taşınmıştır. Biz, bu ticaretin bir an önce durdurulmasını talep ediyoruz. Hükümet için artık icraata geçme vaktidir. Siyonist israil ile ticarete devam etmek, Kürecik ve İncirlik’i kapatmamak Filistin davasına ihanet etmek demektir."

"Siyonistlere karşı şanlı bir direniş gösteren tüm direniş güçlerini selamlıyoruz"

Tunç, son olarak şunları kaydetti:

"Gazze, Batı Şeria, Kudüs ve Güney Lübnan’da siyonist saldırılara karşı şanlı bir direniş gösteren Hamas’ı, Kassam Tugayları’nı, İslami Cihad’ı, Kudüs Tugayları’nı, Hizbullah’ı, Gazze direnişine destek veren Yemen Ensarullahı’nı ve Irak İslami Direniş güçlerini selamlıyoruz. Hiç şüphesiz Direniş Cephesi er ya da geç zafere ulaşacak ve Şer Cephesi yenilecektir. Milletimizden madden ve manen Filistin direnişine olan desteğini devam ettirmesini ve meydanları terk etmemesini talep ediyoruz. Hükümetten de siyonist İsrail ile yaptığı anlaşmaları bir an önce iptal etmesini ve bu ihanete son vermesini istiyoruz." (İLKHA)
 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER