© Malatya Objektif

TÜGİAD GENEL BAŞKANI ANIL ALİRIZA ŞOHOĞLU "SANAYİ VE TARIM ODAKLI BÜYÜMELİYİZ"

Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Genel Başkanı Anıl Alirıza Şohoğlu, Genel Merkez’de düzenlenen basın toplantısında gazeteciler ile bir araya geldi. 2019 değerlendirmelerinin anlatıldığı toplantıda 2020 ekonomisi de mercek altına alındı.

TÜGİAD’ın faaliyetlerinden ve 2020 planlamalarından başlayarak söze giren Anıl Alirıza Şohoğlu “1986 yılında kurulan TÜGİAD, Türkiye’nin ilk ve tek uluslararası, adında "Türkiye" geçen tek Genç İş Adamları Derneği. İstanbul merkez, Ankara, Bursa Çukurova ve Ege şubeleri mevcut. 850 üye yaklaşık 60 sektörde faaliyet gösterirken, 8 ülkede de temsilciliği bulunuyor. Türkiye ekonomisinde yaklaşık 50 milyar dolarlık bir ticaret hacmine sahip. 850 üyemiz ile 18 milyar dolar ihracata sahibiz” ifadelerini kullandı.

 

2018’de yaşanan kur şokunun ardından, ekonominin bıçak gibi durduğu bir dönemde 2019’a girdiklerini söyleyen Şohoğlu “Daralan ekonomi de temel çıkışı yurt dışı olarak belirleyerek rotamızı ihracata yönelttik. İhracat kapıları için seyahatler yaptık. DEİK ve TİM ile iş birlikleri yaptık. 12 ayda 10 ülke gezdik. Bu yaptığımız seyahatlerde amacımız oralarda ne gibi işler yapabiliriz kısmını yürütmekti. İngiltere de TBCCI ile ortak protokol imzaladık. Birçok arkadaşımız İngiltere de ihracat yapmaya başladı. Japonya’da G20 genç girişimciler zirvesi düzenledik. Brüksel’de YES genel kuruluna katılarak Türkiye’nin Avrupa birliğine katılım lobi konusuna odaklandık” ifadelerini kullandı.

 

300 öğrenci Avrupa yolunda

TÜGİAD’ın hayata geçirdiği projelerden de bahseden Şohoğlu “4 sene önce TÜGİAD üyelerinin fonladığı bir şirket kurduk. 30 arkadaşımızın kurduğu bu fon ile Start Up’ lara yatırım yapmaya devam ediyoruz. 2020’de TÜGİAD yurt dışı hedefli olacak. Avrupa Birliği projelerinden yararlanmaya başlıyoruz. Bunlardan bir tanesi Erasmus + projesi. Bu projede 300 öğrenciyi Avrupa’ya staja göndereceğiz. Kadın girişimcileri desteklemek adına da düğmeye bastık. Bu projeleri fonlamayı ise Avrupa’dan yapacağız. Ankara Şubesi tarafından düzenlenen Fikrinle İz Bırak programı ile girişimcilere destek olacağız” açıklamasında bulundu. Üniversitelere dair eleştirilerini de paylaşan Şohoğlu “Bu kadar üniversite olmaz. Eğitim kalitesi düştü. Vasıfsız insanlar doğdu. Eğitim kuruluşları kendini güncellemeli. Ara meslek yok. Resmi rakama göre 5 milyon Suriyeli 1.5 milyon Afgan var. Ülkede bir mülteci sorunu var. Bu da işsizliği tetikliyor.”

 

Konut ve otomotiv satışlarında artış yaşandı

Türkiye ekonomisine dair değerlendirmeleri de paylaşan Anıl Alirıza Şohoğlu “Alınan önlemler ile 2019 sonunda büyüme oranını tekrar pozitife dönmeye başlamıştır. Türkiye ekonomisi 180 milyar dolar ihracat 80 milyon ülke için az bir rakam. Bu olumsuzluklara rağmen faizlerin düşüyor olması bu faizlerin düşüyor olması iç piyasayı canlandırdı. Konut ,otomotiv satışlarından da bunu anlıyoruz. ÖTV ve KDV indirimlerinin de bu anlamda faydası oldu.”

 

Kamu tasarrufunun ekonomi için önemine dikkat çeken Şohoğlu “Türkiye çok dinamik bir ülke. Yurt dışı finans kuruluşlarından ziyade bizim merkez bankalarını dikkat etmemiz lazım. T.C Merkez Bankası iş adamı için daha önemli. Şu anki veriler bize Türkiye’nin yüzde 3-5 arası büyüyeceğini faizlerin belki bir tık daha düşeceğini gösteriyor. Çektiğimiz sıcak parayı üretime teknolojiye harcamamız lazım.”

 

Genç işsizliğin azalması için özel sektör desteklenmeli

Türkiye’nin en büyük sıkıntılarından birinin işsizlik olduğuna değinen Şohoğlu “Genç işsizlik yüzde 27’lere çıktı. 2020’ye yüzde 14 işsizlik ile girdik. Bunu yaparken içeri yatırım yapmadık. Türkiye yüzde 5 büyüme oranını tutturmak istiyorsa özel sektörü destekleyici politika izlemesi lazım. Zaten kamu ile yüzde 2 büyüyoruz. Bunu özel sektörde de sağlamak gerek. Türkiye tüketerek büyüme modelinden vazgeçmeli. Bizim artık yapısal reformları uygulamamız lazım. Üretim ekonomisine dönersek o kur şokunu bu ülke bir daha yaşamaz. Kendi büyüme ekonomimizi sağlam temele oturtmamız lazım. Umarım 2023’e kadar seçim görmeyiz. Siyasi istikrar devam eder.”

 

Tarım ekonomisi gözden geçirilmeli

Teknolojik ürün ve sanayi odaklı büyümenin önemine vurgu yapan Başkan Şohoğlu “Teknolojik ürün ve sanayi ile bu büyüme olur. Borçla ithalatla büyüyemeyiz. Türkiye’nin tarım ekonomisini gözden geçirmesi lazım.Bizim kendi öz kaynaklarımızı koruduğumuz üretim şart. 11. Kalkınma planı açıklandı. Çok doğru bir plan ve ayakları yere basan sağlam bir plan. Rakamlar daha öngörülebilir. Biz teşhis koymakta sıkıntı yaşamıyoruz. Uygulama ile ilgili bir derdimiz var” dedi.

 

Kamu bankaları ekonomiyi destekledi

Bu süreçte özel bankaların ekonomiyi çok fazla destekleyemediğini söyleyen Şohoğlu, “Kamu bankalarının ekonomiyi desteklediğini gördük. Çok ciddi katkılar sağladı. 2018 Eylül ayında, özel bankalardan yüzde 45 faizle iş adamı faiz alamadı. Kamu bankaları ekonomiye dinamik oldu.İşsizliğin geldiği nokta sosyal bir patlama haline gelecek. İşsizliği çözmenin bir tane yolu yok.”

 

 

 

ABD seçim süreci Türkiye için fırsat

TÜGİAD Ekonomi Danışmanlarında Murat Sağman ise 2020 ön görülerini paylaştı. Türkiye ekonomisini destekleyici bir ortam olduğunu aktaran Sağman, ABD’deki seçim ortamının Türkiye için büyük fırsat olduğunu da sözlerine ekledi.“Türkiye’ye gelen doğrudan sermaye yüzde 70 Avrupa’dan. İhracatımızın çoğunu da Avrupa’ya yapıyoruz” diyen Sağman sözlerine şöyle devam etti: “Merkez bankamız ciddi şekilde faiz indirdi. Ertelenmiş talep devreye girdi.Otomobil konut satışı canlandı. Merkez bankasının faizi indirmesi olumlu ama düşürmesi enflasyonu da destekleyebilir. Dengesizlik yaratmaması lazım. Kur tarafında maliyet enflasyonu, talep tarafında hızlı büyürsek sıkıntı olabilir. 13-14’lere gidersek faizi arttırmak zorunda kalacağız.”

 

Döviz getirici İşlere İmza atılmalı

Türkiye’nin 2 temel sorunu olduğunu ifade eden Sağman “İki büyük sorunumuz var enflasyon ve işsizlik. Ekonominin yüzde 4-5 büyümeden işsizlik düşmez. Büyüme içinde bankacılık sektörünün yüzde 15- 20 arttırması lazım. Bankalar iş insanlarına rahatça kredi verebilir pozisyona gelmeli ki yatırımcılar önünü görsün. Enflasyon kadar Türk lirası değer kaybedebilir. Türk lirası şu an Arjantin’den sonra en az değer gören para birimi. Yurt dışından döviz getirici işler getirilmesi arttırılmalı. TL’nin bu kadar değer kaybetmiş olması. Farklı iş kollarında rekabet edebilme noktasında ve iş bitirme anlamında bu durumu baltalıyor. Beyin göçümüz söz konusu” dedi.

 

 

 

 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER