Yama Dağı turizme kazandırılmalı

İl Genel Meclis Başkanı Naci Şavata, kayak tesisinin Yama Dağı’na yapılmasının nasıl kararlaştırıldığını anlattı.  Naci Şavata, “Eski Malatya Valisi Doç. Dr. Ulvi Saran geldikten sonra turizmle alakalı hayli bir çalışma içine girmişti. Sohbetimizle sırasında kayak merkezi olabilecek bir yerin olup olmadığını bize tevdi etmişti. Kendisine 2 bin 700 metre rakımlı Yama Dağı’nda ilk kar yağmasıyla beraber karların mayıs ayına kadar kaldığını, kayak sporu açısından kaliteli karın bulunduğunu söyledik. Ulvi Saran bir gün bana ‘ Naci bey burası hakikaten dediğin gibi burası Türkiye’de bulunan kayak merkezleri içerisinde 2’nci eslafta kar kalitesi olan bir yer’ dedi.

2014 2015 SEZONUNA AÇILACAK

Türkiye’de kayak sporu için en iyi 2’nci karın yama Dağı’nda bulunduğunu aktaran Naci Şavata, kayak tesisinin yapımına nasıl karar verildiğini şöyle anlattı: “Yama’da bin 600 ve bin 700 metrelik 2 rampa planlanmıştı. Bin 700 metrelik pist profesyonel kayakçılar için bin 600 metrelik pist ise amatör kayakçılar içindi. Kayak pistinin inişi Sivas sınırlarına gidiyordu. Ulvi Saran dönemin Sivas Valisi ile protokol yaparak anlaştı. Tesisi bir yer daha vardı oraya yapılacaktı, raporlar Yama Dağı’nın kayak tesisi yapmak için daha elverişli olduğunu gösterdi, ihaleyi Yama Dağı’na aktardılar, işi alan müteahhit ilk sene teleferik direklerini dikti, daha sonra 50 sporcunun kalacağı bir spor kompleksinin temelini attı, bina bu sene bitirildi. Binanın ince işleri kaldı, tesisin elektriği yeraltı kablosuyla çekildi, çünkü oradaki yer üstü kabloları esen fırtınalarda devriliyordu. İçme suyu içinde 2014’ün bahar ayında İl Özel İdare tarafından içe suyu amaçlı kuyu açılacak. 2014 2015 kayak sezonda Yama Dağı Kayak Tesisi’nin açılışının yapılması planlandı, şuana kadar yapılan işler takvimine uygun olarak gitmektedir. Yama’da kış şartlarının uzun, yaz şartlarının kısa olması nedeniyle çalışma süresi 4 ay kadar oluyor, çalışmalar mayıs ayının sonunda başlıyor, eylül ayının başında mevsim koşulları nedeniyle sonlandırılıyor.”

YENİ YOLLAR MESAFEYİ KISALTACAK

Yama Dağı’nın kayak turizmine kazandırılması gerektiğini, bunun için ulaşımı kolaylaştırmak maksadıyla 2 ayrı yolu yol ağına aldıklarını vurgulayan Şavata,  “Şuan ki tesis sporcular için yapıldı, ama Yama’ya özel sektörün çekilmesi, turizm yatırımcılarına yer tahsisi yapılarak motel, otel gibi yerlerin yapılması gerekiyor. Kayak tesisine ulaşım, oradaki radara giden, dik kavşakları olan, Milli Savunma Bakanlığı’nın bize verdiği ödenekle biz dozerimizle o yolu sürekli açık tutuyoruz. Tesise 2 alternatif yol planladık, İl Genel Meclisi yol ağına aldı. Taşoluk’tan 7 kilometrelik bir yolun yüzde 7 eğimle kayam merkezine gidecek, fırtınanın da olmadığı bir güzergâhtan geçecek. Bir de Dikili’den gelip Keş’ten ve Çekem’den giden güney yamaca bakan bir yer o yolu da yol ağına aldık. Oralara henüz bir çalışma yapmadık ama büyükşehir bu yol ağına aldığımız yeri turizme kazandırır. Biliyorsunuz hava alanından gelip, kayak yapmak isteyenlere Yama Dağı Kayak Tesisini daha da yaklaştırmak istedik, Beylerderesini dolanıp Hekimhan’a gitmek yerine hava alanı yolundan çıkıp, Şığlar köyünden, Duranlar’dan, Sütlüce’den köprüye kısa bir köy yolu vardı, biraz genişlettik, asfaltladık, hakikaten gidiş gelişi 30 kilometre kısalttı. Çünkü 15 kilometre hava alanından beyler deresine, 15 kilometre de Beylerderesi’nden köprüye gidecektiniz 30 kilometre, gidiş dönüş 60 kilometre kısaltama yaptı. Özellikle Dikili ve Aşağısaz’a giden yolun Aşağısaz’a kadar giden kısmını asfaltladık. Orada 15 kilometrelik bir yolun rehabilite ederek turizmi oraya çekebilirsiniz” şeklinde konuştu.

YAYLALAR TURİZME AÇILMALI

Şavata, “Orada yerleşik olan köylülerin ürettiği sütlerin, balların turizm açısından da natürel olan ürünleri yol kenarında satabilir, yayla turizmi geliştirerek köy kahvaltıları verilebilir. Yama’nın üzerinde 30’a yakın yayla var, her yaylanın da ayrı özelliği ve güzelliği var. Mesela yayla turizmi için Karadeniz’e Malatya’dan gidenler var. Kanununa uygun biçimde oraya köy evlerinin köy konaklarının yapılarak, yayla turizmine de kazandırılması gerekiyor. Turistler eski yapıya gelir, çünkü kendisi modern yapılı evlerde oturmakta. Yayla turizminde turistler taze köy yumurtasını eliyle toplamak, yeni sağılmış sütü taze taze içmek ister ki o güzel çiçeklerin kokusunu yaylada alabilsin. Yayla turizmini Yama’da geliştirebilirsek Hekimhan ve Hasançelebi turizmden gelir elde eden bir bölge olur. Boşta bekleyen dağlar sadece hayvan otlatılan yerler değil, ticaret yapılan yerler haline gelir. Önümüzdeki 5 yıllık sürede bunların yapılacağı kanaati bende var. Yeter ki seçilmiş kardeşlerimizin Ulvi Saran gibi bu işe ehemmiyet vermesi, turizminde bir ticaret olarak algılanması, tarım, dış ticaret kadar önemlidir” dedi.

SADECE KAYISIYLA TÜRKÜYLE OLMAZ

Şavata, “Turizm Türkiye’nin ve Malatya’nın tanıtılmasında çok önemli bir faktör, ilimiz sadece kayısıyla, türküsüyle değil, aynı zamanda yaylalarıyla yaz turizmi için cennet olan bir yer. Darende’de Somuncu Baba var, bir nevi manevi huzur veriyor. Yol üstünde mutlaka Girmana Kanyonu’nu görmek lazım. Girman belediye Başkanı Kaya Akgül, eski Hekimhan Kaymakamı Nurettin Dayan, Valilerimiz Ulvi Saran ve Vasip Şahin oranın turizme kazandırılması için güzel çalışmalar yaptı. Girmana Kanyonu Yazıhan ilçesinde Fethiye’nin hemen üst kısmında. Daha Arapgir, Battalgazi, Aslantepe ve Akçadağ’da Levent Vadisi var. Levent Vadisi’nde mağaralarda ışıklandırmalar yapıldı, ilk insanlar o mağaralarda yaşamış, oralar tarih kokuyor” ifadelerini kullandı.

Şavata sözlerine şunları ekledi: “Yerel yönetimler güçlendirildi, yerel yönetimler sadece yol, su ve imarla değil aynı zamanda turizmle de uğraşacaklarını düşünüyorum. Yama Dağı’nı kış ve yaz turizmine kazandırmak için devlet parsel üretmeli, yatırımcıyı teşvik etmeli, teşvik olarak yatırımcıya şartlı yer vermeli. Malatya sadece Nemrut yolu, Battalgazi’deki kervansaray ve Ulu Cami olarak değil, diğer zenginlikleriyle beraber anlatılmalı. Plato yapılarak Yama’da film çekilebilir, filmin ne getirisi var, Mardin’de çekilen filmlerin evlerini görmeye giden bir sürü insanımız var, taş evleri ziyaret ediyorlar. Bu da turizmi geliştiriyor.”

Orhan Yoldaş/Sonsöz