Yolsuzluk, şeffaflık ve hesap verilebilirlik konuşuldu
GÜNCELGazeteci Nevzat Çiçek, ülke gündemini meşgul eden son olayları ve Yolsuzluk, Şeffaflık, Hesap Verebilirlik konusunda Malatya küçük Millet Meclisinde (kMM ) konuştu
Malatya küçük Millet Meclisi (kMM ) Yolsuzluk, Şeffalık ve Hesap Verebilirlik konu başlığıyla Malatya Belediyesi Fırat Toplantı salonunda bir araya geldi. Toplantının moderatörlüğünü gazeteci Nevzat Çiçek yaptı. Nevzat Çiçek, şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkesinin genelde iktidarlardan talep edildiğini belirterek, şeffaflığın aslında her kurumda olması gerektiğini söyledi. Nevzat Çiçek, “Her yerde bir şeffaflık olmak zorunda. Türkiye’de şeffaflık dediğimiz mesele bir ara çok popülerdi, ama şuan unutuldu gibi. Unutulmasının sebebi de bunu dile getirenlerin bir şekilde ya buna olan inançlarının kalmaması ya da onları kendilerine çok şeffaflaştığına inandıkları bir Türkiye’de olması” dedi. 17 Aralık operasyonuyla ilgili konuşan Nevzat Çiçek, “Benim bu ülkede hukuka olan inancım zaten çok zayıftı ve bu operasyonlar sonrasında da alt limite indi. Hukuk gerekli hepimizin müracaat edeceği bir yer. Bu güne kadar toplumun bir şekilde uyutulduğuna inananlardanım. Soruşturmanın gizliliği diye bir olayın şuana kadar Türkiye’de hiçbir zaman için uygulanmadığını açıkça söyleyenlerdenim. Geçmiş olaylara baktığınızda bu böyle. Çok net konuşmak gerekiyor. Türkiye’de yargı dediğimiz mesele kimin gücü elindeyse onun kullandığı bir araç haline geliyor. Yargının bir şekilde hukuk aracı olmasından ziyade ya siyaseti şekillendirme ya toplumu şekillendirme aracı haline geldiğini gördük ve şuan aslında çıkmazı olan asıl mesele de burası. Türkiye’de şuan dikkat edin biz hukukun olması gerektiği kısmını tartışmıyoruz bu çıkmazdan nasıl kurtulacağımızı tartışıyoruz. Burada hukuk ihlalini her iki kesime de sorduğunuzda herkesin kendisine göre bir hukuk ihlali var” şeklinde konuştu.
“ TIKANAN BİR SİSTEM VAR”
Çiçek, şunları kaydetti: “Bir kesim diyor ki bize şantaj amaçlı bu iş yapılıyor, siyaseti şekillendirme adına bu iş yapılıyor. Diğeri diyor ki yolsuzluk var, rüşvet var. Kısacası şu söylendi, ‘aslında benim oluşturduğum ve yönettiğim algıya sizde inanın’. Ama bugün vatandaş ne bu algıya inanıyor ne de ortaya çıkan tabloya inanıyor. Öyle bir kamplaşma ki bir kesimi haklı görenlerin oranı da çok fazla haksız görenlerin oranı da çok fazla. Ama bu hukuk üzerinden değerlendirmeyle yapılan bir şey değil, bu siyaset ve taraf olma üzerine yapılan bir olgu. Geldiğimiz noktada şöyle bir sonuç çıkıyor, evet bu ülkede bir şekilde bir yolsuzluk iddiası var. Bu yolla bu yolsuzluğun üzerine gidilebilir mi sorusunun cevabı açıkçası hayır. Peki, bu yolla gidilemeyen yolsuzluğun üzerinden bir siyasetin şekillendirilmesine çalışan var mı, evet bu da var. Sonuç olarak karşımıza çıkan tabloyu nasıl değerlendireceğiz sorunun cevabı şu, tıkanan bir sistem var, tıkatılan bir sistem var ve bunlarla birlikte Türkiye’de mağdur edilen, ekonomisinde kayıpların söz konusu olduğu, adalete güvenin ciddi anlamda zedelendiği ve insanların adalet duygusunu kaybettiği bir mekanizma karşımıza çıktı.”
“İSLAM’A KARŞI İSLAM PROJESİ VAR”
Çiçek, “Burada kavganın ne olduğu sorusu birinci soru, kime yaradı sorusu ikinci soru, üçüncü soruda bununla birlikte ortaya çıkan tablo gerçekten tartışılan konu üzerinde çıkan bir tablo mu? Mazlumun hakkını yiyen varsa bunun üzerine gitmek gerekiyor” ifadelerini kullandı. Çiçek, “ Bana göre aslında sadece Türkiye’de değil, Mısır’dan tutun Tunus, Libya Bangladeş’ine kadar İslam’a karşı İslam projesi var, bir muhafazalar muhalefet oluşturma projesi var, bir Protestan İslam dediğimiz yeni bir yapının inşası da var” şeklinde konuştu.
İlginizi Çekebilir