Malatya’da yıkılan eve az hasarlı denildi!

Malatya'nın Yeşilyurt İlçesi'ne bağlı Kiltepe Mahallesi, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş depremiyle birlikte ağır hasar aldı. Toplamda 1603 bağımsız bina yıkıldı, 1490 evden 1112 ev ağır hasar gördü.

Kiltepe Mahallesi, asrın felaketiyle aldığı darbenin sonucunda binlerce kişi mağduriyet yaşıyor. Konteyner alabilme şansına sahip olanlar konteyner kentlere yerleşirken, bu imkâna erişemeyen aileler kendi mahallelerinde yaşam mücadelesi veriyor.

Mağduriyetin acı bir örneği Mehmet Katar ve ailesi. Kiltepe Mahallesi'nde yaşayan ve kalp hastası olan Katar ailesi, evlerinin adres kayıtlarındaki yanlışlık nedeniyle çıkmaz bir durumla karşı karşıya.

Ağır hasarlı binaların yıkımı sırasında evi yıkılan ve resmi kayıtlarda az hasarlı olarak görünen Mehmet Katar, konteyner alamıyor. Bu durum nedeniyle bir yıldır ailesiyle beraber çadırda kalmak zorunda. Elektrik ve su gibi temel ihtiyaçları karşılamakta zorlanan aile, yaşadıkları çaresizliği şu sözlerle anlatıyor:

“Ben depremzede bir vatandaş olarak depremin ilk anından itibaren çadırda kalmaktayım. İki tane çocuğum ile birlikte hayat mücadelemi vermekteyim. 6 Şubatta meydana gelen depremle beraber evim ağır hasar aldı. Ağır hasarlı binaların yıkımı gerçekleştirildi. Konu ile ilgili bütün evraklarımın olmasına rağmen resmiyette evim az hasarlı olarak görünmektedir. Evimin az hasarlı görünmesinden dolayı konteyner alamadım. Konteyner alamadığım için bir yıldır ailemle beraber çadırda kalmaktayım. Elektriğimiz yok, suyumuz yok, lavabo ihtiyacımızı kıraathanede karşılıyoruz. Size soruyorum bir aile lavabo ihtiyacını kıraathanede görür mü? Sağ olsun komşularımız mataralar ile su veriyor ama nereye kadar? Konu ile ilgili mahalle muhtarımız Celal Demirtaş’la beraber çalmadığımız kapı kalmadı. Yetkililerden isteğim yaşadığım yere bir konteyner verilmesidir. Evde kullandığımız eşyalarımızın güvenliği için buradan bir yere ayrılamıyorum. Zaten eşyalarımın yüzde 60’ı çalındı. Geri kalanına sahip çıkmak için evimin yakınına çadır kurup başında nöbet tutuyorum. Çok mağdur durumdayım temennim şudur ki devlet büyüklerimizin sesimizi duyup bizlere konteyner sağlaması. Depremin üzerinden bir yıl geçti ama halen mağduriyetim giderilmedi. Bir yıldır ben çocuklarım üşümesin diye sabah saat 5’e kadar sobanın başında oturup kaldığım çadırı ısıtmakla uğraşıyorum. Sabah beşten sonra uyuyorum, bu saatte ben uyursam geçimimi nasıl sağlayabilirim onu da anlamış değilim. Bir kere daha söylüyorum, sayın devlet büyüklerimiz sizden sadece barınabileceğim bir konteyner talep ediyorum.”

Cevap Merakla Bekleniyor

Mağduriyetini dile getiren Mehmet Katar ailesi, sadece bir çözüm talebinde bulunuyor. Kalp hastalığı ve zorlu yaşam koşulları nedeniyle mağdur olan bu ailenin sesini duyan olacak mı? Cevap, bütün mağdurlar adına merakla bekleniyor.