Ramazan süresince hangi spor dalıyla uÄŸraşılırsa uÄŸraşılsın ciddi mineral ve su kayıpları yaÅŸanabileceÄŸini kaydeden Akçınar, ”Aslında oruç tutulmayan dönemle karşılaÅŸtırılınca oruç tutulan dönemde egzersizde oluÅŸan kayıpların miktarı açısından ciddi bir farklılık yoktur. Tek ve en önemli farklılık oruç tutulan dönemde bu kayıpların hemen yerine konma ÅŸansının olmamasıdır. Bu da vücudun zayıf düÅŸmesine neden olabilir. Dolayısı ile oruç tutanların spor için günün serin saatlerini tercih etmeleri ve egzersizin ÅŸiddetini düÅŸük tutmaları gerekir” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Sindirimi zor besinler tercih edilmemeli
SaÄŸlıklı yaÅŸam için Ramazan’da spor yapanlara öneride de bulunan Akçınar, iftar öncesi veya iftarı takip eden saatlerde yapılacak 45 dakikalık yürüyüÅŸler saÄŸlıklı yaÅŸam için en kolay ve ideal olanı olduÄŸunu söyledi. Akçınar, “Ä°ftar öncesi veya iftarı takip eden saatlerde yapılacak sporun ardından su içilip, yemek yenilebileceÄŸi için aç karına egzersiz yapmanın olumsuz etkileri en az hissedilecektir. EÄŸer iftar yemeÄŸinin ardından aktivite yapılacak ise iftarda fazla yaÄŸlı, sindirimi zor besinler tercih edilmemeli ve spor için yemeÄŸin üstünden 1-2 saat geçmesi beklenilmelidir. Yine lifli gıdaların tüketimine de azami derecede özen gösterilmelidir. Aktiviteleri takiben de tekrar hafif ÅŸeyler yenilebilir. Ä°ftar öÄŸününün ara öÄŸün ile bölünmesi, hem iftarı takiben yapılan egzersizde oluÅŸabilecek olası olumsuzlukları engeller hem de metabolizma ve sindirim sistemi açısından daha ideal olur” diye konuÅŸtu.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.