Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (MESOB) Başkanı Şevket Keskin,  Ankara’da 28 şehidin verildiği bombalı olayda kullanılan otomobildeki ikiz plaka kullanımına 2011 yılında karşı çıkmalarına karşın yapılan yönetmenlik değişikliğinin neden olduğunu ve plakaların Türkiye’de şuanda güvensiz olduğunu söyledi. Aynı zamanda Malatya Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı da olan Şevket Keskin, yaptığı yazılı açıklamada, 2011 yılında yapılan değişiklik ile başlatılan uygulamada sadece oda mührünün plakalara vurulmasının suiistimallere açık olduğunu o dönem bakanlıklara gönderdikleri dosyalarda bunu açık ve yüksek bir sesle dile getirdiklerini hatırlatarak, “İçişleri Bakanlığınca 09.09.2011 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelikle, tescil plakalarında işlemi yapan tescil kuruluşu ile basım işlemini gerçekleştiren kuruluşların mühürleri bulunması zorunlu iken yapılan değişik ile tescil kuruluşunun, yani Emniyetin mührünün aranması zorunluluğu kaldırılmıştı. O dönem yapılan bu değişiklik ile plakalarda güvenlik sistemi ortadan kalkmıştır. Otomobillerin ve araçların plakaları istismara açık hale getirilmişti. Bugün bile ciddi bir denetim yapılsa piyasada aynı plakadan, yani bombalı olayda kullanılan araçtaki ikiz plaka gibi binlerce araç olduğu görülecektir. O dönem yapılan uygulamanın yanlış olduğunu dile getirmemize rağmen, maalesef İçişleri Bakanlığındaki o dönemin bürokratları bu durumu anlamak istemediler, uyarıları dikkate almadılar. Plaka kullanımı suiistimallere açık hale getirilmeseydi, beklide Ankara’da bombalı olayda kullanılan ikiz plakalı otomobil kullanılamayacaktı. İçişleri Bakanlığı’nın 2011 yılında yaptığı değişiklik maalesef terör örgütlerinin ve dolandırıcıların işini kolaylaştırmıştır. Acilen yönetmenlik değişikliği yapılarak eski uygulamaya yeniden dönülmelidir” dedi. Keskin, “Eski uygulamanın devam etmesi gerekir. Sadece meslek odaları tarafından plakaların mühürlenmesi uygulaması kaldırılmalı ve Emniyet’inde mührü plakalarda yer almalı. Bilindiği gibi, plaka bir aracın TC numarası yerine geçmektedir. Bu durum araç sahipleri için ne kadar önemli ise genel güvenlik ve asayiş içinde o kadar önemlidir” dedi.

Bunun sorumlusu o değişikliği yapanlardır

Keskin, “2011 yılında bu değişiklik yapıldığında tepkimizi yüksek sesle dile getirmiştik. O dönemki amaç plakaların özel sektöre basımının yolunu açmaktı, bunun için zemin oluşturmaktı.  Ama maalesef yapılan bu yanlış uygulamayı terör örgütleri fırsat olarak kullanmıştır. Plaka bir aracın kimlik kartıdır. Bugün devlet kimlik kartlarını özel kuruluşa devredemeyeceği gibi, plaka basımı ve mühür vurulmasını da özel şirketlere devredemez.  Ülkemizde aynı rakam ve harf gurubundan birden fazla plakaların bulunması ve bu plakaların takılı olduğu araçlar ile arzu edilmeyen eylemlerin gerçekleştirilmesi ve sahte plakaların çoğalmasındaki sorumluluğu 2011 yılında o yönetmenlikte değişiklik yapanlardır. Biz o dönem 15 Aralık 2011 tarihinde yaptığımız açıklamada, gereken uyarılarda bulunmuş ve şu ifadelere kaydetmiştik;  ‘Sadece meslek odaları tarafından plakaların mühürlenmesi uygulaması devam ederse artık hiç kimse plakasına mühür vurdurmayacağından mühürsüz plakaların çoğalacağı ve sahte plakaların artacağı aşikardır. Bu da her araçta 3-4 tane plaka bulunmasına sebebiyet vereceğinden kötü niyetli insanlar tarafından her türlü olayda kullanılmasına zemin hazırlayacaktır’. Yapılan hatadan bugün geçte olsa dönülmesini arzu ediyoruz ” ifadelerini kaydetti. Haber Merkezi