İçen gazetemize yaptığı açıklamada, üretilen bilgilerin dev binalar içinde, tozlu raflarda istiflenip ekonomiye ve toplumun yararına sunulmamasının bir handikap olduğunu belirtti. Yeni Türkiye’ye Yeni Üniversite Anlayışının bütünleşmesi gerektiğini vurgulayan İçen, “Uzaya insan gönderen, devasa ve kaliteli bilimsel kurumları olan Sovyetler, bilimi günlük hayatın hizmetine sunacak sistemler kurmadığı için batmıştır. Evet, “Yeni Türkiye” ifadesi, tam zamanında yetişti imdada. Diğer bütün kurumlarda olduğu gibi, yükseköğretim de bu dinamik, kamçılayıcı, yol açıcı ifadeden nasibini almalı ve “Yeni Üniversite” anlayışı ve modeliyle, ‘Yeni Türkiye’nin gerçekten dinamik bir kurumu haline gelmelidir. Bunun kaçınılmaz olduğunu da söylemek gereklidir” dedi.

Derdimiz insan yetiştirmek olmalı

Üniversitelerin günümüzde artık kaynak problemi yaşamadığını söyleyen İçen, “Eski Türkiye’yi de Yeni Türkiye’yi de bir üniversite mensubu olarak görmek, yaşamak, müşahede etmek fırsatını buldum. Devletimiz bugün olduğu kadar hiçbir dönemde yükseköğretimin ve akademik çalışmaların önünü açmamıştır. Bugün olduğu kadar hiçbir dönemde AR-GE’ye önem verilmemiştir. Bugün olduğu kadar hiçbir dönemde akademisyenlere bir özgürlük ortamı sağlanmamış; ekonomik imkânlar bugün olduğu kadar hiçbir dönemde artırılmamıştır. Derdi bilim olan, bilgi üretmek olan, insan yetiştirmek olan hiçbir aklıselim akademisyenin buna bir itirazı olabileceğini düşünemem” diye konuştu.

Davutoğlu akademik camia için şanstır

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun akademik camia için bir şans olduğunu belirten İçen, “Devletimizin bilgi ve teknolojiye sahip olma konusunda dışa bağımlılığı en aza indirme ve kendi insan kaynaklarına, akademik gücüne başvurma azim ve kararlılığına gururla şahit oluyoruz. Ne mutlu bize ki “Siz kendi işinize bakın!” dönemi bitti; “Haydi arkadaşlar; daha yapacak çok işimiz var!” dönemi başladı. Devletimiz bunun için akademik camiaya gerekli her türlü altyapıyı, ekonomik desteği, en önemlisi de güven ortamını sağlamaktadır. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun bir akademisyen olması bu mânâda oldukça önemli ve akademik câmia için şanstır” ifadelerinde bulundu. Haber-Foto: Yakup Arkın-Abuzer Adak